Examples of using "Quasi" in a sentence and their turkish translations:
Neredeyse oradasın.
Neredeyse hazır mısın?
Neredeyse ölüyordun.
Neredeyse eminim.
Onu neredeyse unutuyordum.
- Neredeyse boğuluyordum.
- Neredeyse boğuldum
Neredeyse burada mısın?
Neredeyse size inanıyorum.
Neredeyse ölüyordum.
Neredeyse hazırız.
Neredeyse.
Neredeyse beni öldürüyordun.
Neredeyse hazır değil misin?
Neredeyse bitti.
- Neredeyse orada.
- Çok az kaldı.
Ben neredeyse unutuyordum.
Neredeyse hazırım.
Neredeyse oradaydık.
Tehlikeli gibi görünüyordu.
Neredeyse boğuluyorduk.
Neredeyse hazır.
O neredeyse doğru.
O neredeyse mükemmel.
O neredeyse boğuluyordu.
Neredeyse yere düşüyordum.
Tom neredeyse orada.
O neredeyse aniden öldü.
Neredeyse unutuyordum.
Burada neredeyse gece yarısı.
Neredeyse hazırsın, değil mi?
Biz neredeyse oradayız.
Neredeyse boğuluyordu.
Neredeyse boğuluyordu.
O neredeyse bayılacaktı.
- Neredeyse otuz yaşındayım.
- Ben neredeyse otuz yaşındayım.
Biz neredeyse bitirdik.
Neredeyse hazırlar.
Neredeyse kazandım.
Neredeyse öptüm onu.
Ben neredeyse haklıydım.
Biz neredeyse hazırdık.
Neredeyse bitirdim.
Neredeyse oradayım.
Neredeyse her zaman kazanırım.
Sen neredeyse Tom kadar uzunsun.
Neredeyse her gün ağlarım.
O, neredeyse beni ikna etti.
Neredeyse beni öldürüyorlardı.
Edilebilir de.
Neredeyse her zaman.
Yaklaşık üç.
Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
Neredeyse herkes ölmüştü.
Neredeyse bundan eminim.
Ben neredeyse öldürülüyordum.
Onun hakkında neredeyse her şeyi unuttum.
Neredeyse kimse ona inanmıyordu.
Neredeyse herkes katıldı.
Neredeyse yakalanıyordum.
Neredeyse onları arıyordum.
Yaz neredeyse burada.
- Nerede olduğumu neredeyse unuttum.
- Neredeyse nerede olduğumu unuttum.
Tom neredeyse boğuluyordu.
Biz neredeyse bir saat çalıştık.
Neredeyse bir saat denedim.
O neredeyse bir saat çalıştı.
Neredeyse bir saat boyunca denedi.
Neredeyse Tom kadar uzunum.
O neredeyse her gün ağlıyor.
Neredeyse gitmeye hazırım.
Sizi pek duyamadım.
Neredeyse benimle ilgili her şeyi biliyorsun.
O neredeyse senin kadar uzun boylu.
Neredeyse donarak ölüyorduk.
O neredeyse profesyonel.
O neredeyse hiç çalışmaz.
Neredeyse her şeyi anladım.
Neredeyse her gün balık avlarım.
Neredeyse her gün çizerim.
Neredeyse her gün hapşırırım.
Neredeyse her gün avlanırım.
Neredeyse her gün araba sürerim.
Ben hemen hemen her gün gezerim.
Neredeyse her gün münakaşa ederim.
Ben neredeyse her gün sigara içerim.
Neredeyse her gün şarkı söylerim.
- Burada işim bitmek üzere.
- Buradaki işim neredeyse bitti sayılır.