Translation of "Aumenta" in Turkish

Tanto più il distress aumenta.

kendini daha sıkıntılı hissedersin.

Il numero dei reati aumenta.

Suç sayısı artıyor.

Mentre il calore aumenta, mi indebolisco.

Hava ısındıkça güçsüzleştiğimi hissediyorum.

La sua attività aumenta sempre di più.

Etkinliği gittikçe artıyor.

Se il cortisolo aumenta, gli estrogeni diminuiscono.

Yani kortizoller yükselirse, östrojenler düşer.

Col passare del tempo, la saggezza aumenta.

Zaman geçerken bilgelik artar.

Il rischio di morire aumenta notevolmente con l'età.

Ölüm riski, yaş yükseldikçe çok artıyor.

Molti snobbano la medicina occidentale, il che aumenta il tasso di mortalità.

Modern tıptan kaçınanların olması ölü sayısını artırıyor.

Hai fatto bene a scegliere la caverna. La vita nella giungla aumenta, di notte.

Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.