Examples of using "Anziane" in a sentence and their turkish translations:
Yaşlı insanlarla ilgilenin.
Yaşlı insanlarla alay etmeyin.
Ben her zaman daha yaşlı kadınlara çekildim.
Onlar yaşlı.
Her yıl bir sürü insan trafik kazalarında ölüyor.
- Yaşlı insanlar kolay üşütürler.
- Yaşlı insanlar kolayca soğuk alırlar.
Yaşlılar için yeni milli yardım hattını İngiltere'de piyasaya sürdüm,
- Çok yaşlı değiller, değil mi?
- O kadar yaşlı değiller, değil mi?
Onlar Tom'dan daha yaşlı.
Onlar ondan daha yaşlı.
Onlar ondan daha yaşlı.
Onlar için çok yaşlı değiliz.
Sen ondan daha yaşlısın.
Sen yaşlısın.
Sen Tom'dan daha yaşlı mısın?
Sen ondan daha yaşlısın.
Çok yaşlısın.
Sen benim için biraz çok yaşlısın.
Sen benden daha yaşlısın.
Onun için çok yaşlı değilsin.
Onun için çok yaşlı değilsin.