Examples of using "Városon" in a sentence and their turkish translations:
O, kent dışında yaşar.
Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.
Tom şehir dışında.
Tom bize şehri gezdirdi.
Tom, Mary'ye şehri gezdirdi.
Şirket yöneticilerinden bazıları bir konferans için şehir dışındalar.
Birkaç günlüğüne kasabanın dışında olacağım.
Onun ebeveynleri şehir dışındaydı.
Annem ve babam şehir dışında yaşıyor.
Tornado kentten geçti ve denize yöneldi.