Translation of "Tennünk" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Tennünk" in a sentence and their turkish translations:

Tennünk kell valamit.

Bir şey yapmak zorundayız.

Mit kellene tennünk?

Ne yapmamız gerekiyor?

Valamit tennünk kell.

Bir şey yapmak zorunda kalacağız.

Mit kell tennünk?

Ne yapmamız gerekiyor?

Többet kell tennünk.

Daha fazla yapmalıyız.

- Tennünk kell valamit.
- Valamit csinálnunk kell.
- Muszáj valamit tennünk.

Bir şey yapmalıyız.

Tesszük, amit tennünk kell.

Yapmak zorunda olduğumuzu yapıyoruz.

Nem szabadna ezt tennünk.

- Onu yapmamamız gerekir.
- Onu yapmamalıyız.

Miért kellene ezt tennünk?

Neden bunu yapmamız gerekir?

Mit kellett volna tennünk?

Ne yapmamız gerekiyordu?

Mi mást kellene tennünk?

Başka ne yapmalıyız?

Csak kis változtatást kell tennünk:

Bizim hayatlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.

Nekünk kell a legtöbbet tennünk.

En çok yapılacak şeye sahip olan biziz.

Mit gondolsz, mit kellene tennünk?

Ne yapmamız gerektiğini düşünüyorsun?

Egy kis kerülőt kell tennünk.

Dolambaçlı yoldan gitmeliyiz.

Úgy kell tennünk, ahogyan mondták.

Onların söylediği gibi yapmalıyız.

Kell tennünk valamit a halottakért.

Ölen için bir şey yapmak zorundayız.

Ezt újra meg kellene tennünk.

Biz onu tekrar yapmalıyız.

Hamarabb kellett volna ezt tennünk.

Onu daha çabuk yapmalıydık.

Azt kellene tennünk, mint nektek.

Biz sizin yaptığınız aynı şeyi yapmalıyız.

Lépéseket kell tennünk a légszennyezés megelőzésére.

- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almak zorundayız.
- Hava kirliliğini önlemek için adımlar atmak zorundayız.

Nem kell minden nap ezt tennünk.

Bunu her gün yapmak zorunda değiliz.

Jelentést kell tennünk a bevándorlási hivatalnak.

Biz göçmenlik bürosuna bildirmek zorundayız.

Ezt hamarabb meg kellett volna tennünk.

Bunu daha önce yapmamız gerekirdi.

Tomi tudni fogja, mit kell tennünk.

Tom ne yapmamız gerektiğini bilecek.

Számomra teljesen világos, hogy mit kell tennünk.

Yapmamız gereken benim için oldukça açık.

Hiszem, hogy ez minden amit tennünk kell.

Yapmamız gerekenin bundan ibaret olduğuna inanıyorum.

- Tudom, mit csináljunk!
- Tudom, mit kellene tennünk.

Ben ne yapmamız gerektiğini biliyorum.

Tudunk róla, és tennünk kéne valamit ez ügyben.

Bunu biliyoruz ve buna yönelik bir şeyler yapmamız gerek.

Van három olyan dolog, amit meg kéne tennünk.

üç şey var.

Nem kell mást tennünk, mint eldönteni, hogy akarjuk.

yapmamız gereken tek şey onu uygulamayı seçmek.

Senki sem tudta megmondani, hogy mit kellene tennünk.

Ne yapılacağına gelince hiç kimse karar veremedi.

- Mit csináljunk?
- Mit kellene tennünk?
- Mit is csinálhatnánk?

Ne yapmalıyız?

- Ezt kell tennünk.
- Meg kell csinálnunk.
- Csinálnunk kell.

Bunu yapmak zorundayız.

Tomnak és nekem azt ismét meg kell tennünk.

Tom ve ben bunu tekrar yapmalıyız.

- Le kell nyűgöznünk őket.
- Mély benyomást kell tennünk rájuk.

Bizim onları etkilememiz gerekir.

Valamit tennünk kell, hogy ez még egyszer ne történjen meg.

Bunun tekrar olmasını durdurmak için bir şey yapmak zorundayız.

Fel kell tennünk és meg kell válaszolnunk ezeket a fontos kérdéseket.

Bu tür önemli soruları sormalı ve cevaplandırmalıyız.

Fel kell mérnünk a piacot, meg kell ismernünk, rendet kell tennünk,

piyasada hâkim olmaya çalışmalı, onu tanıyıp düzenlemeliyiz

- Cselekednünk kell.
- Tennünk kell valamit.
- A tettek mezejére kell lépnünk.
- Lépnünk kell.

Hareket etmeliyiz.

- Milyen óvintézkedéseket kellene foganatosítanunk?
- Milyen elővigyázatossági lépéseket kellene tennünk?
- Mely óvintézkedéseket kellene meglépnünk?

Hangi önlemler alınmalı?

- Keményen kell dolgoznunk.
- Hajtanunk kell.
- Igencsak oda kell tennünk magunkat a munka mellé.

Biz çok çalışmalıyız.

Élhetővé kellene tennünk Patagóniát. Lehetséges a dolog. Az Atacama-sivatag éghajlatát is meg tudnánk változtatni.

Patagonya'yı yerleşilebilir kılmalıyız, ki bu mümkün. Atacama Çölü'nün iklimini değiştirebiliriz.