Examples of using "Napról" in a sentence and their turkish translations:
- Biz gün geçtikçe yaşlanıyoruz.
- Biz günden güne yaşlanıyoruz.
Günden güne hava gittikçe soğuyor.
Ben günbegün iyileşiyorum.
Günden güne hava soğuyor.
gün geçtikçe ucuzluyor.
O her gün daha ince görünüyordu.
Hava günden güne ılıyor.
son sayımda yedi buçuk milyar.
Tom günden güne daha iyi oluyor.
O günden güne daha da güzelleşiyor.
Şartlar her gün değişiyor.
Hasta günden güne gittikçe kötüleşiyor.
Tom bir gecede zengin oldu.
Tom her gün gittikçe babasına benziyor.
O bir gecede olmaz.
çünkü şehirler yabani ot gibi bir gecede çiçek açmıyor.
O bir kuruş biriktirmeden kıt kanaat yaşıyor.
Her yeni gün, son gününüz olabilir.
Annemin durumu, gözlerimin önünde her gün daha da kötüye gidiyordu.
Bu sadece bir gecede olmayacak.
Eğer popüler bir uygulama oluşturursanız bir gecede bir milyoner olabilirsiniz.
O bir gecede bir milyoner olmak istiyor.
Düğünden on yıl sonra her şey tam bir rutin.