Examples of using "Módját" in a sentence and their turkish translations:
Yöntemi biliyorsun.
İnsülin üretmeyi öğrendik.
- Tom'un onu yapmak için bir yol bulması muhtemeldir.
- Tom onu yapmak için muhtemelen bir yol bulacak.
Tom'a yardım etmek için bir yol bulmalıyım.
Tom'u durdurmak için bir yol bulmak zorundayız.
Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.
Ortadaki kısımda yaşamanın,
Tom sorunu çözmenin bir yolunu bulmak istedi.
Tom, Maria'yı sevdiğini ona söylemek için orijinal bir yol bulmak istemişti.