Examples of using "Láthatnám" in a sentence and their turkish translations:
Keşke onu görseydim.
Biletinizi göreyim.
Şarap listesini görebilir miyim?
Ehliyetinizi görebilir miyim, lütfen?
Pasaportunuzu görebilir miyim?
Keşke onu görebilsem.
Pasaportunuzu görebilir miyim, lütfen?
Ehliyetini görebilir miyim, lütfen?
Keşke Tom'u tekrar görebilsem.
Lütfen bana menüyü gösterin.
Sadece Tom'u tekrar görebilmeyi istiyorum.
Menü ve şarap listesini görebilir miyim?
Ehliyetinizi görebilir miyim?
Ah, hayatımda Mary'nin yüzünü bir kez daha görebilsem.
"Ben biletinizi görebilir miyim?" "Evet. İşte bu."