Examples of using "Állást" in a sentence and their turkish translations:
Bir iş aradım.
Bir iş arıyorum.
O, iş arıyor.
O işi kabul etti.
Sana bir iş teklif ediyorum.
Ben işi alacağım.
İşi aldın mı?
İşe alındım.
Ona bir iş buldum.
Bir iş bul.
Bir iş bulmalısın.
Neden işleri değiştirmek istiyorsun?
Tom işe alındı.
Ben o işi sevdim.
Tom Mary'ye bir iş teklif etti.
Ben Tom'a iş verdim.
Yarı zamanlı bir iş bulmak zor mu?
Kısmi zamanlı iş bulmak zorundayım.
O bir gıda şirketinde bir iş buldu.
Yeni bir bir iş bulmak zorundayım.
Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.
Ofiste bir pozisyon için başvurdum.
Tom bütün günü iş arayarak geçirdi.
O geçenlerde iyi bir iş buldu.
Tom işi aldı.
- İş bulmadım.
- İşi almadım.
İyi bir iş bulmak istiyorum.
Sanırım Tom yeni bir iş buldu.
Dan, Linda'ya iyi bir iş buldu.
Neyse ki iyi bir iş buldum.
Nihayet bir iş buldum.
Tom iş bulmakta çok sıkıntı yaşıyor.
Hangi işe başvuracağıma karar vermedim.
Kendine yarı zamanlı bir iş bulman gerektiğini düşünüyorum.
Tom daha çok para kazanmak için iş değiştirdi.
Tom bir koçluk işi almayı düşünüyor.
Kısa sürede iş bulabildiğine sevindim.
Tom'un iş bulup bulmadığından haberin var mı?
İşi kabul et ve korkma.
Tom, Mary'nin iş bulmasına yardımcı olmak istedi.
Tom işi aldı.
Tom bir işe başvurdu.
Tom bir iş bulamadı.
Başka bir işe girdim.
Tom bir garson olarak çalışıyor ama daha iyi bir iş arıyor.
İşi istediğimden emin değilim.
Sanırım yeni bir iş bulmamın zamanıdır.
Üniversiteden mezun olduktan sonra, babamın şirketinde bir iş aldım.
Onlar iyi ödeme yapan bir iş bulabileceklerini umuyorlar.
Bir iş bulmak için her şeyi yapardım.
Bence yarı zamanlı bir iş aramak zorundasın.
O, New York'a taşındı, orada bir iş aradı.
Öğretmen işini kaybetti çünkü hata yapan öğrencileri acımasızca azarladı.
Tom bir iş bulamadığından şikayetçi oldu.
- Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısın.
- Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısınız.