Translation of "Kíváncsi" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Kíváncsi" in a sentence and their turkish translations:

Kíváncsi lettem.

Merak ediyordum,

Kíváncsi vagyok.

Kafam biraz karıştı.

Tom kíváncsi.

Tom meraklıdır.

Milyen kíváncsi!

Bu ne merak!

- Tomi érthető módon kíváncsi.
- Érthető, hogy kíváncsi Tomi.

Tom makul biçimde meraklı.

Kíváncsi vagyok rá.

Meraklıyım.

Tom kíváncsi volt.

Tom meraklıydı.

Nem vagy kíváncsi?

- Meraklı değil misin?
- Meraklı değil misiniz?

- Kíváncsi vagyok, hová ment Tom.
- Kíváncsi voltam, hova ment Tom.

Tomun nereye gittiğini merak ediyordum.

Kíváncsi vagyok, mi történt.

Ne olduğunu merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hol lakik.

Onun nerede yaşadığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy miért.

Sebebini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, mikor történt.

Bunun ne zaman olduğunu merak ediyorum.

Egy kicsikét kíváncsi vagyok.

Sadece biraz meraklıyım.

Kíváncsi vagyok, mit jelent.

Bunun ne anlama geldiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, ki következik.

Bir sonrakinin kim olduğunu merak ediyorum.

Aki kíváncsi, hamar megöregszik.

- Fazla merak iyi değildir.
- Kediyi merak öldürür.

Kíváncsi voltam a miértre is.

Neden böyle oluyor?

Kíváncsi vagyok, az mit jelent.

Onun ne anlama geldiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagy rá, hogy érzek?

Nasıl hissettiğimi bilmek mi istiyorsun?

Kíváncsi vagyok, mi fog történni.

Ne olacağını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy fog reagálni.

Onun nasıl tepki göstereceğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, mi történhetett Tommal.

Tom'a şimdiye kadar ne olduğunu merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, miért késett Tom.

Tom'un neden geç kaldığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hova ment Tom.

Tom'un nereye gittiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy működik ez.

Bunun nasıl çalıştığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hol van Tamás.

Tom'un nerede olduğunu merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, ki vette el.

Onu kimin aldığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy történt ez.

Onun nasıl olduğunu merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy házas-e.

Onun evli olup olmadığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hová ment Joe.

Joe'nun nereye gittiğini merak ediyorum.

Aztán előjött, és nagyon kíváncsi volt.

Ve meraklı bir şekilde dışarı çıkıyordu.

Kíváncsi, hogy félsz-e a kígyóktól.

Yılanlardan korkup korkmadığını merak ediyor.

Kíváncsi vagy rá, hogy mit látok?

- Ne gördüğümü bilmek ister misin?
- Ne gördüğünü bilmek ister misiniz?

Nem vagyok kíváncsi a személyes problémáidra.

Ben kişisel sorunların hakkında duymak istemiyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy mi történt Paullal.

Paul'e ne olduğunu merak ediyorum.

Nem vagyok kíváncsi a gyenge kifogásaidra.

Zayıf bahanelerinizi duymak istemiyorum.

Kíváncsi vagyok, mit csinál itt Tom.

Tom'un burada ne yaptığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tom mit fog tenni.

Tom'un ne yapacağını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tom tud-e franciául.

Tom'un Fransızca konuşabilip konuşamayacağını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, mi a titkos összetevő.

Gizli içeriğin ne olduğunu merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy szeret-e engem.

Onun beni sevip sevmediğini merak ediyorum.

Van valami, amire jobban kíváncsi vagy?

Özellikle bilmek istemediğin bir şey var mı?

Kíváncsi vagyok, hogy készült a kolbász.

Sosisin nasıl yapıldığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, mi folyik Tom fejében.

Tom'un aklından ne geçiyor merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tom miért mondta ezt.

Tom'un neden onu söylediğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, miért is mondanád ezt.

Onu neden söyleyeceğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, milyen lenne gazdagnak lenni.

Zengin olmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, milyen lenne híresnek lenni.

Ünlü olmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, vajon Tom hogyan érez ezzel kapcsolatban.
- Kíváncsi vagyok, Tomnak milyen érzései vannak erről.

Tom'un bunun hakkında nasıl hissettiğini merak ediyorum.

Kíváncsi voltam, hogyan aknázhatjuk ki határtalan lehetőségeinket.

Sınırsız potansiyelimize nasıl erişebileceğimizi bilmek istedim.

Kíváncsi vagyok, élvezte-e az utolsó meccset.

Onun son maçtan zevk alıp almadığını merak ediyorum.

Annyira kíváncsi volt, hogy kinyitotta a dobozt.

O kadar meraklıydı ki kutuyu açtı.

Kíváncsi vagy rá, hogy miért léptem ki?

Neden bıraktığımı bilmek ister misin?

Kíváncsi vagyok, még mindig szereti-e Tamást.

Onun hâlâ Tom'u sevip sevmediğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy Tom ott lesz-e.

Tom'un orada olup olmayacağını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, milyen régen ül ott Tom.

Tom'un ne kadar süredir orada oturduğunu merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tomnak tetszik-e a kék.

Tom'un maviyi sevip sevmediğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tom mit csinál most éppen.

Tom'un ne yaptığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok arra, hogy az hogyan működik.

Onun nasıl çalıştığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy össze fognak-e házasodni.

Onun onunla evlenip evlenmeyeceğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, miért nem jött a busz.

Otobüsün niye gelmediğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy Tom jól mulat-e.

Tom'un eğlenip eğlenmediğini merak ediyorum.

- Mi történik a barlangban? Kíváncsi vagyok. - Fogalmam sincsen.

"Mağarada ne oluyor? Merak ediyorum." "Hiçbir fikrim yok."

Kíváncsi vagyok, hogy Tom eljön-e ma este.

Tom'un buraya gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy Tom megpróbál-e megölni engem.

Tom'un beni öldürmeye çalışıp çalışmadığını merak ediyorum.

Tom kíváncsi volt, hogy valóban baleset volt-e.

Tom gerçekten bir kaza olup olmadığını merak ediyordu.

Tom kíváncsi volt, hogy Mary min gondolkodott éppen.

Tom Mary'nin ne düşündüğünü merak ediyordu.

Tom kíváncsi volt, hogy Mary korábban min gondolkodott.

Tom Mary'nin ne düşündüğünü merak ediyordu.

Kíváncsi volt az ízére, így leharapott egy darabkát.

Onun tadının nasıl olacağı hakkında meraklıydı, bu yüzden küçük bir ısırık aldı.

Kíváncsi vagyok, hogy Tomi miért adta ezt nekem.

Tom'un bunu bana neden verdiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy Tomi mit forgat a fejében.

Tom'un aklında ne olduğunu merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy mi ez a nagy felhajtás.

Yaygaranın ne hakkında olduğunu merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, miféle emberek vesznek ilyen fajta dolgokat.

Hangi tür insanların bu tür şeyleri satın aldığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tom tud-e jönni vagy sem.

Tom'un gelip gelemeyeceğini merak ediyorum.

Nagyon kíváncsi és érdeklődő, de került minden ésszerűtlen kockázatot.

Çok ilgili ve çok meraklıydı ama aptalca risklere girmiyordu.

Kíváncsi vagyok, tudna-e valaki segíteni nekem megcsinálni ezt.

Bunu yapmama birinin yardım edip edemeyeceğini merak ediyorum.

Kíváncsi lennék, hogy Tomi szokott-e virágot vinni Marinak.

Tom'un Mary'ye çiçekler verip vermediğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tom miért akarja megvenni azt a kocsit.

Tom'un neden o arabayı satın almak istediğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tom miért akarja megvenni azt a házat.

Tom neden o evi satın almak istiyor merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, hogy kik ők.
- Vajon kik lehetnek ők.

Ben kim olduklarını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, mi történik, ha megnyomom ezt a gombot.

- Bu düğmeye basarsam ne olur acaba?
- Bu butona basarsam ne olur merak ediyorum.

Tom arra volt kíváncsi, vajon Mari tudott-e róla valamit.

Tom Mary'nin onun hakkında bir şey bilip bilmediğini merak ediyordu.

Tom kíváncsi volt, hogy vajon Mary egész délután játszott-e.

Tom Mary'nin bütün öğleden sonra oyunlar oynayıp oynamadığını merak ediyordu.

Kíváncsi vagyok, hogy Tom miért nem jelent meg tegnap este.

Tom'un dün gece niçin gelmediğini merak ediyorum.

Tom kíváncsi volt, hány kört szándékozott Mary a pályán lefutni.

Tom Mary'nin parkurun etrafında kaç kez koşacağını merak ediyordu.

Kíváncsi lennék rá, te mit tettél volna ebben a helyzetben.

Bu durumda ne yaptığını merak ediyorum.

Légy kíváncsi! Kételkedj! Kérdezz utána! Gondolkozz! Ismerd meg az igazságot!

Merak et! Şüphe et! Sorgula! Düşün! Gerçeği fark et!

Kíváncsi vagyok, ki fog vásárolni ilyen drága dolgot, mint ez.

Kim böyle pahalı bir şeyi alacak merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, miért tette.
- Miért tette ezt vajon?
- Miért csinálta vajon?

Onun bunu neden yaptığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy nem kellene-e találkoznod valakivel, aki tudna segíteni neked.

Sana yardım edebilecek birini görmen gerekip gerekmediğini merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, Tom győzhet-e.
- Vajon esélyes-e Tomi?
- Győzhet vajon Tomi?

Tom'un kazanabilip kazanamayacağını merak ediyorum.

Azt hallottam, hogy az a csoki nem hizlal. Kíváncsi vagyok, hogy igaz-e.

Çikolatanın şişmanlatmadığını duydum. Bunun doğru olup olmadığını merak ediyorum.

- Kíváncsi voltam, mit akart Tom.
- Csodálkoztam, mit akart Tom.
- Elgondolkoztam, mit akart Tom.

Tom'un ne istediğini merak ettim.

Úgy tűnik, hogy ez a marhaszelet véres. Kíváncsi vagyok, elég sokáig sütötték-e.

Bu biftek az pişmiş görünüyor. Yeterince pişmiş olup olmadığını merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, mit jelent ez a kifejezés.
- Ez a mondat meg mit jelenthet?

Bu ifadenin ne anlama geldiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hogy hol van a fagylalt. Úgy gondolod, Tamás megette volna az egészet?

Dondurmanın nerede olduğunu merak ediyorum. Onun hepsini Tom'un yemiş olabileceğini düşünüyor musun?

- Akarod tudni, mi ez?
- Szeretnéd tudni, hogy ez mi?
- Kíváncsi vagy rá, hogy mi ez?

Bunun ne olduğunu bilmek istiyor musun?