Examples of using "Időnk" in a sentence and their turkish translations:
Daha çok zamanımız var.
Hiç zamanımız yok.
Zamanımız var.
Bizim yeterince zamanımız var.
Dün hoş bir hava geçirdik.
Bunun için şimdi vaktimiz yok.
Tartışmak için zamanımız yok.
- Çok fazla zamanımız var.
- Çok zamanımız var.
Ne kadar süredir sahibiz?
Bunun için zamanımız yok.
- Çok fazla zamanımız yok.
- Çok zamanımız yok.
Zamanımız tükendi.
Onu yapmak için zamanımız yok.
Hâlâ zamanımız var.
Çok zaman var.
Ne kadar zamanımız kaldı?
Ne kadar zamanımız olacak?
Zamanımız var.
Bunun için vaktimiz var mı?
Çok zamanımız var.
- Hala yeterince zamanımız var.
- Hala bol zamanımız var.
Bizim neredeyse kahvaltı için zamanımız yoktu.
Öğle yemeği için neredeyse zamanımız yoktu.
Hava harika, değil mi?
Hâlâ çok zamanımız var.
Kaybedecek zaman yok.
- Şimdi onu yapmak için zamanımız yok.
- Şimdi onu yapmak için vaktimiz yok.
Fazla zamanımız olmayacak.
Bizim çok az zamanımız var.
Yeterli zamanımız var mı?
Onu yapacak vaktimiz yoktu.
Güzel havaya sahip olacağımızı düşünüyor musun?
Zamanımız olmayabilir.
Onun için zamanımız olmayabilir.
Biz son zamanlarda çok iyi hava yaşadık.
Daha sonra onun için bol vaktimiz olacak.
Biz bir dakika bile harcayamayız.
çünkü aksi takdirde, şu anda yüzleştiğimiz bu birçok davaya
ve çocuk yapma fırsatını kaçırdık.
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
Zaman azalıyor.
Akşam yemeği yemek için neredeyse zamanımız yoktu.
Keşke zamanımız olsa.
Daha sonra konuşmak için bol zamanımız olacak.
Rahatınıza bakın. Çok vaktimiz var.
O kadar çok zamanımız olmayabilir.
Bunun için zamanımız olduğundan emin misin?
Sadece soruyu cevapla. Yeterli zaman yok.
Biraz kendimize zaman ayırmak istiyoruz.
Bir sonraki trenden önce az zamanımız var.
Çok fazla zamanımız yok.
- Yeterli vaktimiz yok.
- Yeterli zamanımız yok.
Daha fazla zamanımız olsaydı Esperanto öğrenirdik.
Bugün rüzgarlı.
Yemek yapmaya vakit kalmadığından ton balığı konservesi yedik.
Gökyüzü güzel hava vaadediyor.
Okul, her gün vaktimizin çoğunu geçirdiğimiz yerdir.