Examples of using "Hagynia" in a sentence and their turkish translations:
Acısı koşuyu bıraktıracak derecede çoğalmıştı hatta.
Hastalık nedeniyle, sigarayı bırakmak zorunda kaldı.
Bir doktor, asla bir hastanın ölmesine izin vermemelidir.
Sağlığını korumak için sigara içmekten vazgeçmek zorunda kaldı.
Öncelikle sigarayı bırakmalısınız.
Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.
Tom, Mary'nin bunu yapmasına izin vermeliydi.