Translation of "Apja" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Apja" in a sentence and their turkish translations:

- Az apja japán.
- Az ő apja japán.
- Apja japán.

Babası Japondur.

- Apja jóváhagyta a tervét.
- Apja helyeselte a tervét.
- Apja elfogadta a tervét.

Babası onun planını onayladı.

Az apja banktisztviselő.

Onun babası bir banka memuru.

Két gyerek apja.

İki çocuk babasıdır.

Tom kiköpött apja.

Tom hık demiş babasının burnundan düşmüş.

Tom apja vagyok.

Tom'un babasıyım.

Tom Mary apja.

Tom, Mary'nin babasıdır.

Apja helyett jött.

Babasının yerine oraya o gitti.

Az apja meghalt.

Onun babası ölmüş.

Ki az apja?

Onun babası kim?

Az apja japán.

Babası Japondur.

- Az apja egy kitűnő zongorista.
- Az apja kitűnő zongorista.

Babası mükemmel bir piyanist.

- Olyan magas, mint az apja.
- Olyan nagy, mint az apja.

- O babası kadar uzundur.
- Boyu babası kadar.
- Babasıyla aynı boyda.
- Babası kadar uzun.

- Ki az apád?
- Ki az apja?
- Ki az ön apja?

Senin baban kim?

Dr. King apja, persze,

Dr. King'in babası tabii ki

Bob apja leányiskolában tanít.

Bob'ın babası bir kızlar okulunda öğretmenlik yapar.

Én vagyok az apja?

Babası ben miyim?

Kiderült, hogy az apja.

Onun, onun babası olduğu ortaya çıktı.

Tamás apja egyetemi professzor.

Tom'un babası üniversite hocası.

Gyakran vezeti apja kocsiját.

Sık sık babasının arabasını sürer.

Ő vezeti apja üzletét.

İşi babasının yerine yürütüyor.

Idősebb, mint az apja.

O, onun babasından daha yaşlı.

Tom apja börtönben van.

Tom'un babası hapishanededir.

Az apja vasutas volt.

Onun babası bir demiryolu işçisi.

Tom apja zsidó volt.

Tom'un babası Yahudiydi.

Tom apja könyvelő volt.

Tom'un babası bir muhasebeci idi.

Ő két gyermek apja.

İki çocuk babasıdır.

Miccsnek két apja van.

Mitch'in iki babası var.

Tomi három gyermek apja.

Tom üç çocuk babasıdır.

Ő a menyasszony apja.

O gelinin babasıdır.

Nem vagyok Tom apja.

Ben Tom'un babası değilim.

Tom apja nagyon gazdag.

Tom'un babası çok zengin.

Apja a tudománynak szentelte életét.

Babası hayatını bilime adadı.

Kiderült, hogy ő az apja.

Onun, unun babası olduğu ortaya çıktı.

Pont olyan, mint az apja.

O tam olarak babasına benziyor.

Ugyanolyan Tom, mint az apja.

Tom tam olarak babasına benziyor.

Tomi az apja cégénél dolgozik.

Tom babasının şirketi için çalışıyor.

Az apja a vasútnál dolgozott.

Onun babası demiryolunda çalıştı.

Tudod, hogy ki az apja?

Onun babasının kim olduğunu biliyor musunuz?

Tom kiköltözött az apja házából.

Tom babasının evinden taşındı.

Tom beszélt az apja megöléséről.

Tom, babasını öldürmekten bahsetti.

Az apja bement a szobába.

Onun babası odaya girdi.

Túltette magát az apja halálán.

O, babasının ölümünün şokunu atlattı.

A barátom apja híres regényíró.

Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.

Tomi apja nyomdokaiba akart lépni.

Tom babasının ayak seslerini takip etmek istedi.

Tominak természetesen hiányzott az apja.

Elbette Tom babasını özledi.

- Édesapja rendőr.
- Az apja rendőr.

Onun babası bir polistir.

- Tomi most akkora, mint az apja.
- Most olyan magas Tom, mint az apja.

Tom şimdi babası kadar uzun.

- Azt mondta, nincs otthon az apja.
- Azt mondta nekem, hogy az apja nincs otthon.

Bana, onun babasının evde olmadığını söyledi.

Tomi ugyanolyan magas, mint az apja.

- Tom babası kadar uzundur.
- Tom babası kadar uzun boylu.

Apja halála után átvette az üzletet.

Babası öldükten sonra işi devraldı.

Arra büszke, hogy az apja gazdag.

O, babasının zengin olmasıyla gurur duyuyor.

Úgy néz ki, mint az apja.

O, babasına benziyor.

- Az apja japán.
- Az édesapja japán.

Onun babası Japondur.

Tom pont ugyanolyan, mint az apja.

Tom tamamen babasına benziyor.

Az egyik barátom apja híres színész.

Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var.

A tudomány szolgálatába állt az apja.

Babası hayatını bilime adadı.

Tom már magasabb, mint az apja.

Tom'un boyu babasını geçmiş.

Tom apja meghalt, mielőtt Tom megszületett.

Tom'un babası o doğmadan önce öldü.

Tom nem tudta, ki Mária apja.

Tom, Mary'nin babasının kim olduğunu bilmiyordu.

Az apja ott eszik kétszer hetente.

- Babası haftada iki kez orada yer.
- Babası orada haftada iki kez yer.

Tom jelenleg az apja vállalatánál dolgozik.

Tom şu anda babasının şirketi için çalışıyor.

Tamás mondta, hogy az apja szénbányász.

Tom babasının bir kömür madeni işçisi olduğunu söyledi.

Akit az apja karjai közül ragadtak ki,

babasının kollarından çekip alındı,

Előtte már az apja is joghurtot csinált,

Ondan önce babası yoğurt yapıyormuş

Apja rákban halt meg tíz évvel ezelőtt.

Babası 10 yıl önce kanserden öldü.

Az apja a tudománynak szentelte az életét.

Babası hayatını bilime adamıştı.

Elég idős ahhoz, hogy az apja lehessen.

Onun babası olacak kadar yaşlı.

Én szeretnék az apja lenni a fiadnak.

Senin oğluna bir baba olmak istiyorum.

- Milyen kapcsolatban áll vele? - Az apja vagyok.

"Onunla yakınlığın nedir?" "Babasıyım."

Van egy barátom, akinek tanító az apja.

Babası öğretmen olan bir arkadaşım var.

Ő nem kevésbé bölcs, mint az apja.

- O, babasından daha az akıllı değil.
- Bilgeliği babasından geri kalır değil.

Tom anyja Bostonban lakik. Az apja Chicagóban.

Tom'un annesi Boston'da yaşıyor. Babası Şikago'da yaşıyor.

Az apja nem jön, nem ér rá.

Babası gelmeyecek, o çok meşgul.

Tom apja részt vett a koreai háborúban.

Tom'un babası bir Kore Savaşı gazisi.

- Tamás ugyanazt a szótárat használja, amit az apja diákként.
- Tom ugyanazt a szótárt használja, amit apja diák korában.
- Tom ugyanazt a szótárt használja, amit apja, amikor diák volt.

Tom babasının öğrenciyken kullandığı sözlüğün aynısını kullanıyor.

Van egy barátom, akinek az apja híres zongorista.

Babası ünlü bir piyanist olan bir arkadaşım var.

Ő most csaknem olyan magas, mint az apja.

O, şimdi neredeyse babası kadar uzundur.

Ő és az apja olyanok, mint két tojás.

Hık demiş babasının burnundan düşmüş.

- Apád jött már ?
- Az Ön apja jött már ?

Baban geldi mi?

Van egy barátom, akinek az apja híres író.

Babası ünlü bir romancı olan bir arkadaşım var.

Tom meglőtte magát az apja fegyverével, és belehalt.

Tom babasının silahıyla kendini vurdu ve öldü.

Tom és az apja élnek és jól vannak.

Tom ve babası hayatta ve iyi.

Azt mondják, hogy az apja külföldön halt meg.

Babasının yabancı bir ülkede öldüğü söyleniyor.

A gyerek úgy néz ki mint az apja.

Bu çocuk babasına benziyor.

Azt mondta nekem, hogy az apja nincs otthon.

- Babasının evde olmadığını söyledi.
- Bana babasının evde olmadığını söyledi.

- A történészek nem biztosak benne, ki volt az ő apja.
- A történészek nem biztosak benne, hogy ki volt az apja.
- A történészek nem biztosak benne, ki volt az apja.
- A történészek nem biztosak benne, hogy ki volt az ő apja.

Tarihçiler onun babasının kim olduğundan emin değil.

Ebben az állapotomban nem lehettem jó apja a fiamnak.

O hâldeyken oğluma iyi bir baba olamazdım.

Meg volt lepődve, hogy az apja eladta a farmot.

Babasının çiftliği sattığına şaşırdı.

Tomi fia olyan lusta, mint amilyen az apja volt.

- Tom'un oğlu onun babasının olduğu kadar tembeldir.
- Tom'un oğlu, babası kadar tembel.

Az apja nem engedte meg neki, hogy egyedül menjen moziba.

Babaları yalnız sinemaya gitmelerine izin vermedi.

Azt állította Tom, hogy az apja őt többször is megerőszakolta.

Tom babasının birden çok kez ona tecavüz ettiğini iddia etti.

Az apja sosem engedi, hogy a barátaival a városba menjen.

Babası onun arkadaşları ile kasabaya gitmesine asla izin vermedi.

- Apja és anyja meghalt.
- Mind az édesapja, mind az édesanyja elhunyt.

Annesi de babası da ölü.