Examples of using "Feladat" in a sentence and their turkish translations:
Bu görev zordur.
Dünyayı kurtarmak kolay bir şey.
İş nedir?
Bu büyük bir görev.
Bu kolay bir görev değil.
Çok zor bir işti.
Bu, yağışlı mevsimlerde kolay bir işti.
Bu eğlenceli bir ödev.
Bir çocuk yetiştirmek büyük bir iştir.
Yalan olmak zorunda; "Çok zor, çok büyük bir meydan okuma."
Bu sadece bilim insanlarına özgü bir yolculuk değil,
Onlar ev ödevlerini yapmakta birbirlerine yardım ettiler.
Dinlemek, öğrenmek ve önemsemek bizler için o kadar da zor değil.
bu hayatboyu sürecek ama çıkmamız gereken bir yolculuk.
Bu gerçekten karmaşık bir iş.
Çok zor bir görev omasına rağmen, ben elimden geleni yapacağım.
İşi zamanında yaptırmanın tek yolunun o olduğunu varsayıyorum.