Examples of using "Házi" in a sentence and their turkish translations:
Ev ödevimiz var.
Ev ödevimle meşgulüm.
Bu, ev yapımı.
O, ödevi ile meşguldü.
- Bu arada ödevini yaptın mı?
- Aklıma gelmişken, ödevini yaptın mi?
- Söz açılmışken, ödevini yaptın mı?
Ev ödevimi zaten yaptım.
Ben bir evcil kaplan istiyorum.
O, ev ödevini yaptı.
Bugün ev ödevim yok.
Tom evcil hayvan olarak bir sincap bakıyordu.
- Yapacak ödevlerim var.
- Yapacak ev ödevim var.
Neden ev ödevimiz var?
Ev ödevini tamamladın mı?
Ev ödevin hazır mı?
Evcil bir kurbağam var.
çaba ve ödev ister.
Çocukların ev ödevleri var.
Şimdiye kadar ev ödevini yaptın mı?
- Tom ev ödevlerinden nefret eder.
- Tom ev ödevlerinden nefret ediyor.
Bu eğlenceli bir ödev.
Tom'un bir evcil sincabı var.
Ben evcil hayvanlara düşkün değilim.
Ev ödevin nerede?
Bu ev faresi gridir.
Ödevimi daha sonra yaparım.
Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum.
Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum.
Ödevimi yapmaya yardım ettiğin için teşekkürler.
Ev ödevimi yapacak zamanım yok.
Tom üç haftadır cezalı.
Ev ödevimi bitiremedim.
Ev ödevimi yapmalıyım.
Tom evcil hayvanlara düşkündür.
Onlar ev ödevlerini yapmakta birbirlerine yardım ettiler.
Kendin yaptığın ekmeğin kokusundan daha sakinleştirici bir şey yok.
Akşam yemeğinden önce ev ödevimi bitirmeliyim.
Öğretmen bize ev ödevi verdi.
Köpeğim ev ödevimi yedi.
Bu ev faresi ne renktir?
Ev ödevinde sana yardım etmemi istemediğinden emin misin?
Fizik ödevlerinde ara vermeniz gerekir,
O, ev ödevini bitirdikten sonra yürüyüş için dışarı çıktı.
Ödevimi yaptım.
Tom bana genellikle ev ödevimi yapmamda yardım eder.
Ev ödevinde sana yardım etmemi istediğinden emin misin?
Ev ödevimizi zamanında bitiremedik.
- Halen ödevimi tamamlamam lazım.
- Hâlâ ev ödevimi bitirmeliyim.
- Hâlâ ev ödevimi bitirmem gerekiyor.
Bugün ev ödevi için gerçekten havamda değilim.
Evcil hayvanlar izinlidir.
Lütfen ev ödevimi bitirinceye kadar bekle.
Ev ödevim var.
Apartmanda evcil hayvanlara izin verilmez.
O, küçük erkek kardeşinin ev ödevine yardım etti.
Televizyon seyrettikten sonra, ev ödevimi yapacağım.
Tom ev hapsinde.
Tom ev ödevini yaparken müzik dinlemekten hoşlanıyor.
Akşam yemeğinden önce ev ödevimi bitirmeliyim.
Tom'un ödevini zamanında yaptırması zordu.
Tom ve Mary ödevlerini yapıyor.
Tom'un yapacak biraz ev ödevi var.
Ben ev ödevimi sık sık akşam yemeğinden önce yaparım.
Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.
Ödevini kendisinin yapmış olması pek olası değil.
Ev ödevimi bitirdikten sonra televizyonda beyzbol izledim.
Ben ödev sevmiyorum.
Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
- Tom ev ödevini genellikle akşam yemeğinden önce yapmaz.
- Tom genelde ev ödevini akşam yemeğinden önce yapmaz.
Tom hâlâ ev ödevini yapmadı.
Ödevimde bana yardımcı olman çok hoştu.
Ev ödevini bitirdin mi?
Tom ev ödevini tek başına yapacağını söyledi.
Ev ödevini neden zamanında bitirmediğini bilmek istiyorum.
- Beth'den onun tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması istenildi.
- Beth'e tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması rica edildi.
Bana ev ödevini göster.