Translation of "Függ" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Függ" in a sentence and their turkish translations:

- Ez a konteksztustól függ.
- A szövegkörnyezettől függ.

- Bu, bağlama bağlıdır.
- O, içeriğe bağlıdır.

Csakis tőled függ.

O tamamen sana kalmış.

A helyzettől függ.

Duruma bağlıdır.

Nem tőled függ.

- Bu size kalmış değil.
- Bu size bağlı değil.

Ez tőled függ.

- O sana kalmış.
- Sana bağlı.

A körülményektől függ.

Şartlara bağlıdır.

Tényleg a történettől függ.

Ve gerçekten de hikâyeye göre değişiyor.

Mindenben a férjétől függ.

O, her şey için kocasına bağlıdır.

Pénzügyileg a feleségétől függ.

O, mali açıdan karısına bağımlıdır

Most már tőlük függ.

Şimdi onlara kalmış bir şey.

- Tőled függ.
- Rajtad áll.

O size kalmış.

Néha a szerencsétől függ.

Bazen bu şansa bağlıdır.

Tom túlságosan függ Maritól.

Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.

Kiotó a turista-ipartól függ.

Kyoto turizm sektörüne bağımlıdır.

Még mindig a szüleitől függ.

O hâlâ ailesine bağımlıdır.

Élete csak egy hajszálon függ.

Hayatı pamuk ipliğine asılı.

A bátyám anyagilag tőlem függ.

Erkek kardeşim para için bana bağımlıdır.

A kép a falon függ.

- Resim duvarda asılı duruyor.
- Resim duvarda asılıdır.

Nem tudom. A hangulatomtól függ.

Bilmiyorum. Bu benim ruh halime bağlı.

Még mindig függ a szüleitől.

O halen anne ve babasına bağımlıdır.

Tom most nem függ senkitől.

Tom şu anda kendi başına.

Úgy éreztem, tőlem függ az energiafogyasztásom.

Bana, elektrik tüketimimin benim kontrolümde olduğu duygusunu veriyor.

A siker nem a pénztől függ.

Para bir başarı ölçütü değildir.

Tomi még teljesen a szüleitől függ.

Tom bütünüyle ailesine muhtaç.

- Nem tőlem függ.
- Nem rajtam áll.

Bu bana bağlı değil.

- Ez tőled függ.
- Ez rajtad múlik.

Bu sana bağlı.

Ahol minden faj túlélése a többiekétől függ.

diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.

Hogy a kapcsolat nem csak tőlem függ.

o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.

A káros kibocsátások csökkentése a felemelkedésünktől függ.

Emisyonun azaltılması yükselmeyle bağlantılı.

A gepárd éjszakai vadászsikere a Holdtól függ.

Çitanın gece başarısı Ay'a bağlıdır.

A biztonságuk most hallásuktól és szaglásuktól függ.

Güvenlikleri artık duymalarına ve koku almalarına bağlı.

Ez tőled függ, hogy megveszed vagy nem.

Onu alıp almayacağımız size bağlı.

Tomi még mindig a szüleitől függ anyagilag.

Tom hâlâ mali olarak ailesine bağlı.

A mérkőzés kimenetele az ő teljesítményétől függ.

Maçın sonucu performansına bağlı.

Habár ő 38, még mindig függ a szüleitől.

O 38 yaşında olmasına rağmen, hâlâ anne ve babasına bağlıdır.

Miért? Mert mennyiségük a kevés hajótól és bójától függ.

Neden? Çünkü az sayıda gemi ve şamandıraya dayanıyor.

Tőlünk függ, hogy módot találunk-e a bizalom helyreállítására,

Güveni yeniden oluşturmanın yolunu bulmak bizim sorumluluğumuz

- Ő anyagilag független szüleitől.
- A szüleitől nem függ anyagilag.

- O ekonomik yönden ebeveynlerinden bağımsız.
- Kendisi maddi yönden anne-babasına bağımlı değil.

A barátság mélysége nem függ össze az ismeretség időtartamával.

Arkadaşlığın derinliği tanışıklığın uzunluğuna bağlı değildir.

A sikered attól függ, hogy keményen dolgozol-e vagy sem.

Sizin başarınız, sıkı çalışıp çalışmamanıza bağlıdır.

- Nem, nem, ez tőlem függ.
- Nem, nem, ez rajtam múlik.

Hayır, hayır, bende.

Vagy ez attól függ, hogy az ablak szoftvere miként reagál a hangulatukra?

Pencere yazılımının o anki ruh hâlinizle etkileşimi bunu etkiliyor mu?

- Részemről nincs kifogás.
- Ha engem kérdezel, nincs semmi kifogásom.
- Nincs ellenvetésem, ha tőlem függ.

Bana gelince, itirazım yok.

- Az a két dolog nincs kapcsolatban egymással.
- Az a két dolog nem függ össze.

Bu iki şey alakalı değil.