Examples of using "Függ" in a sentence and their turkish translations:
- Bu, bağlama bağlıdır.
- O, içeriğe bağlıdır.
O tamamen sana kalmış.
Duruma bağlıdır.
- Bu size kalmış değil.
- Bu size bağlı değil.
- O sana kalmış.
- Sana bağlı.
Şartlara bağlıdır.
Ve gerçekten de hikâyeye göre değişiyor.
O, her şey için kocasına bağlıdır.
O, mali açıdan karısına bağımlıdır
Şimdi onlara kalmış bir şey.
O size kalmış.
Bazen bu şansa bağlıdır.
Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.
Kyoto turizm sektörüne bağımlıdır.
O hâlâ ailesine bağımlıdır.
Hayatı pamuk ipliğine asılı.
Erkek kardeşim para için bana bağımlıdır.
- Resim duvarda asılı duruyor.
- Resim duvarda asılıdır.
Bilmiyorum. Bu benim ruh halime bağlı.
O halen anne ve babasına bağımlıdır.
Tom şu anda kendi başına.
Bana, elektrik tüketimimin benim kontrolümde olduğu duygusunu veriyor.
Para bir başarı ölçütü değildir.
Tom bütünüyle ailesine muhtaç.
Bu bana bağlı değil.
Bu sana bağlı.
diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.
o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.
Emisyonun azaltılması yükselmeyle bağlantılı.
Çitanın gece başarısı Ay'a bağlıdır.
Güvenlikleri artık duymalarına ve koku almalarına bağlı.
Onu alıp almayacağımız size bağlı.
Tom hâlâ mali olarak ailesine bağlı.
Maçın sonucu performansına bağlı.
O 38 yaşında olmasına rağmen, hâlâ anne ve babasına bağlıdır.
Neden? Çünkü az sayıda gemi ve şamandıraya dayanıyor.
Güveni yeniden oluşturmanın yolunu bulmak bizim sorumluluğumuz
- O ekonomik yönden ebeveynlerinden bağımsız.
- Kendisi maddi yönden anne-babasına bağımlı değil.
Arkadaşlığın derinliği tanışıklığın uzunluğuna bağlı değildir.
Sizin başarınız, sıkı çalışıp çalışmamanıza bağlıdır.
Hayır, hayır, bende.
Pencere yazılımının o anki ruh hâlinizle etkileşimi bunu etkiliyor mu?
Bana gelince, itirazım yok.
Bu iki şey alakalı değil.