Translation of "Sőt" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Sőt" in a sentence and their turkish translations:

Sőt, egyáltalán nem.

Hem de hiç.

Sőt, valami furcsa történik.

Aslında garip bir şey olur.

Sőt, többet is elértem.

çok daha fazlasına sahip oldum.

Sőt, még meg sem jelent.

Çalışma daha çıkmamıştı bile.

Sőt, páratlan együttműködőnek is bizonyulunk.

Ayrıca üstün düzeyde ortak çalışabiliyoruz.

Sőt, itt melegebb is van.

Üstelik burası daha sıcak.

Sőt mi több, elkezdett sétálni.

Dahası, o yürümeye başladı.

Sőt, a legnagyszerűbb tény az emberiség történetében.

insanlık tarihinin en büyük gerçeği.

Nagyszerű politikus, sőt mi több kiváló tudós.

O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.

Az emberek pedig szenvednek, sőt, meg is halnak,

İnsanlarsa ilaçları karşılayamadıklarından

Emberek, jó emberek, sőt, akár jó munkavállalók is,

Bunlar iyi insanlardı, belki de çok iyi çalışanlardı

A képzeletünk új termékek, szolgálatások, sőt egész iparágak

Hayallerimiz yeni ürünlerin, yeni hizmetlerin

Sőt, talán több, mint az óceán többi részében együttvéve.

Hatta belki de okyanusun kalan kısmındaki tüm canlıların toplamından daha fazla.

A nagymamám tud motorozni, sőt, mi több, még biciklizni is.

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.

Sőt, a súlyos asztmás betegem akkor van igazán bajban, ha csendben van.

Aslında ağır astımlı hastam sessizken daha çok risk altında oluyor.

De ez nem így van, sőt, ez még csak nem is célja a tudománynak.

Fakat bu, doğru değil -- bu, bilimin hedeflediği bir şey bile değil.