Examples of using "Helyes" in a sentence and their turkish translations:
Doğru olan doğrudur.
Doğru!
Cevabınız doğru.
Hangisi doğru?
Doğru!
Doğru!
- O doğru.
- O doğrudur.
O doğru mu?
Muhtemelen doğru.
Doğru değil.
Doğru mu?
Her iki telaffuz doğrudur.
Cevap doğrudur.
Cevabınız doğru.
Doğru cevap yok.
Her iki yazım da doğru.
Bu iyi Fransızca mıdır?
İki cevabın her ikisi de doğru.
Onun doğru olduğunu düşünüyorum.
Hiçbiri doğru değil.
Ne doğru değil?
Her iki telaffuz da doğru.
Doğru.
Onun hoş bir yüzü var.
Bu doğru mu, efendim?
Bu doğru mu, hanımefendi?
- Tüm cevaplar doğru.
- Tüm yanıtlar doğru.
Sizce hangisi doğru?
Doğru doğrudur ve yanlış yanlıştır.
- Bu çeviri yanlış.
- Bu çeviri hatalı.
Yaşasın! Teziniz kanıtlandı.
Peki, gerçekten kanıtlandı mı? Hayır.
Doğru cevap nedir?
- O, doğru cevap.
- O, doğru yanıt.
Neyin doğru olduğunu biliyorum.
Bu bütünüyle doğru değil.
Bu cümle doğru mu?
Bu çeviri doğru mu?
- Cevaplardan biri doğrudur.
- Cevaplardan biri doğru.
Çok güzel bir dairen var.
Hangi yol doğru yoldur?
En sonunda, sevgi dolu toplumu
Doğru şıkkı işaretleyiniz.
Sanırım cevabınız doğru.
Bu doğru çözüm değil.
Bunun doğru olmadığını biliyorsun.
Bu cümle doğru değil.
Evet, o doğru yanıt.
Günün sonunda, doğru karar verildi.
Lütfen doğru cevabı işaretleyiniz.
Bunun doğru yol olduğunu düşünüyorum.
daha iyisi yapmak için kendimizi eğitmek içindir.
ama sorularını doğru düzgün sormaktan yoksundular
O, doğru değil mi?
Biz doğru şeyi yaptık.
Bazen yanlış şeyi yapmak doğru şeydir.
Benim cevabım doğru mu?
Doğru kararı vereceğini biliyorum.
Onun sevimli olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
Oradaki hoş adamı görüyor musun?
Bu adil değil.
Tom çok yakışıklı.
Bir dairede köpek beslemek doğrudur.
Bir dairede köpek beslemek doğru değildir.
Bu uygun bir İngilizce cümle değil.
O anda, doğru karar gibiydi.
Bunun doğru olmadığından eminim.
Cümle doğru.
O çok uygunsuz.
Cevap doğru değil.
Uygun duruş iyi sağlığı korumak için gereklidir.
Bu cümle güzel.
O, doğru ile yanlış arasındaki farkı bilmiyor.
Size uyacak doğru dozları ve kombinasyonları almak?
Herhangi bir adım değil, doğru adımı atmamızı sağlıyor.
Benim önsezinin doğru olduğu ortaya çıktı.
Onun eve yalnız gitmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum.
O kesin bir cevap vermedi.
Tavsiyesine uyman mantıklı.
Sevimli kız, zombi bir köpek tarafından ısırılıp zombiye dönüştü.
Mary şişman olmasına rağmen oldukça güzel.
Kusursuz bir karar verdiğinizi gerçekten bildiğinize dair size bir söz veremem
Eğer senin cevabın doğruysa bundan da şu sonuç çıkar ki benim ki yanlış.
Evet, o doğru cevap.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
Boston'dan New York'a seyahat ederken otobüste güzel bir kızla tanıştım.
Polise yolu sor.
Doğru olanı yapın.
İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum.
"Tom hakkında ne düşünüyorsun?" "Onun güzel bir sesi var." "Sadece güzel bir ses mi?" "Pekala, onun yüzü özel bir şey değil, değil mi?" "Gerçekten mi! Sanırım o oldukça yakışıklı."
Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.