Examples of using "Diák" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir öğrencidir.
Ben öğrenciyim.
- Sen bir öğrenci misin?
- Siz bir öğrenci misiniz?
- Öğrenci misin?
- Ben bir öğrenciyim.
- Ben öğrenciyim.
John iyi bir öğrenci.
Tüm öğrenciler alkışladılar.
Tom hâlâ bir öğrenci.
"Sen bir Japon öğrenci misin?" "Evet öyleyim."
Bütün öğrenciler eve gittiler.
Ben bir öğrenci iken onunla tanıştım.
Hangi öğrenci dışarı çıktı?
Ben bir öğrenci değilim.
Bu öğrenci bir Amerikalı.
Sen bir öğrenci değilsin.
Bütün öğrenciler mevcut.
Tom yeni bir öğrenci.
Ben hâlâ bir öğrenciyim.
Tom'un öğrenci olduğunu biliyorum.
Ben de bir öğrenci değilim.
Öğrenci değilim.
ancak sadece yirmi milyon öğrenci kayıtlı.
Bütün öğrenciler mevcut değiller.
Kütüphane tüm öğrencilere açıktır.
Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.
Çoğu öğrenci sıkı çalışır.
bütün okulda sadece iki öğrenci daha onunla birlikte.
sadece Gansu'daki 1000 okuldan biri.
Sen iyi bir öğrencisin.
Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.
Ben bir öğrenciyim fakat o değil.
Onun dediğini çok az öğrenci anlayabildi.
Ben yeni bir öğrenciyim.
Çok sayıda öğrenci müzik eğitimi yapmak amacıyla Avrupa'ya gider.
Ben hiç iyi bir öğrenci olmamıştım.
yaklaşık 23 milyar dolar daha fazla yıllık fon alıyor.
Herhangi bir öğrenci bu problemi çözebilir.
Sınıftaki bütün öğrenciler Bay Smith'i sever.
Bütün öğrenciler mevcut.
Hayır, ben bir öğretmen değilim. Ben sadece bir öğrenciyim.
Kate bizim sınıfta herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.
En az otuz öğrenci yoktu.
Şu öğrenci bazen hastaymış gibi davranır.
Tom burada bir öğrenci değil, o öğretmenlerden biridir.
Öğrenci, ebeveyn ve öğretmen birçok sorunla uğraşıyor.
- Şu iki öğrenci de testi geçmedi.
- Şu iki öğrenciden hiçbiri testi geçmedi.
Üç öğrenci kısa konuşmalar yaptılar ve kendilerini ve de ülkelerini tanıttılar.
O, açık ara farkla en iyi öğrencidir.
Tom babasının öğrenciyken kullandığı sözlüğün aynısını kullanıyor.
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
O zamanlar ben öğrenciydim.