Examples of using "Bajba" in a sentence and their turkish translations:
Başım belaya girdi.
O, seni tehlikeye atar.
Başını belaya sokma.
Senin başın dertte.
Başın belaya girecek.
Birinin başı belada.
Başıma bela gelecek.
Belaya bulaşmak istemiyorum.
- Başım dertte.
- Başım belada.
O, başına bela gelmesini istemiyor.
Tom'un yüzünden onun başı belaya girdi.
Umarım başımızı derde sokmayız.
Tom genellikle sıkıntı çeker.
Tom bazen başını belaya sokuyor.
Genç yavrular başlarına bela almış.
Mary'nin yüzünden Tom'un başı belaya girdi.
Tom asla başını belaya sokmaz.
Kader kurbanlarına yardım etmek önemlidir.
Tom, Mary'nin zorda olmasını istemedi.
Havalandıktan sonra dakikalar içinde uçağın başı dertteydi.
Eğer sadece bizimle kalsaydın başını belaya sokmazdın.
Tom başını tekrar derde sokmadan önce, o sadece zaman meselesidir.
Çocukların yalan söylemesinin ana nedeni azar işitmekten kaçınmaktır.
Sana herhangi bir sıkıntı vermek istemiyorum.
- Patronu gerçeği öğrendiğinde, yalan onun başını derde soktu.
- Patronu gerçeği öğrendiğinde yalan onun başını belaya soktu.