Examples of using "Bajban" in a sentence and their turkish translations:
- Ciddi bir sorunun var.
- Başın ciddi belada.
Başımız büyük belada.
Şimdi başımız belada.
Çoğunlukla başım belada.
Neden başım belada?
Ama büyük bir sorunu var.
- Başım dertte.
- Başım belada.
Tom'un başının belada olabileceğini düşünüyoruz.
Gerçekten başım dertte.
- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.
Başı dertte iken benden yardım istedi.
Başım beladayken kimse bana yardımcı olmadı.
Sana söylersem başım çok belaya girer.
Tom ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu biliyordu.
Neden onların başının dertte olduğunu biliyorum.
İçimde Tom'un başının dertte olduğuna dair bir his vardı.
John, başım derde girdiğinde bana destek olurdu.
Dev çarpışma teorisinin başı hala dertteydi
O ne zaman başı derde girse kız kardeşinin yardımına sığınır.
Sadece başının belada olup olmadığını bilmek istiyordum.
O her zaman başı dertte olan insanlara yardım etmeye hazırdı.
Biraz sıkıntı içindeyim.
Tom gerçek belada.
Şimdi başımın belada olduğunu biliyorum.
Büyük bir problemim var.
Aslında ağır astımlı hastam sessizken daha çok risk altında oluyor.
Keşke Tom'un söylediğini dinleseydim, başım bu tür bir belada olmazdı.
- Seni hayal kırıklığına uğrattığımı düşünmedin, değil mi?
- Seni hayal kırıklığına uğratacağımı düşünmüyorsun, değil mi?
Sadece sizi hayal kırıklığına uğratmayacağımı size bildirmek istedim.