Examples of using "Wozu" in a sentence and their turkish translations:
Okulun anlamı nedir?
Niçin Fransızca okuyorsun?
Niçin İngilizce eğitimi alıyorsun?
Bunu neden değiştirdin?
Bunlar ne için?
Neden bir testereye ihtiyacınız vardı?
Bu neye yarar?
Onu ne için yapmak istiyorsun?
Onu ne için bilmek istiyorsun?
Niçin ona ihtiyacınız var?
Ne için buraya geldin?
Ne için ayaklara sahipsin?
Niçin buradayız?
O ne için?
Neden buna ihtiyacımız var?
Neden silahlara ihtiyacımız var?
- Matematiğin ne faydası var?
- Matematik ne işe yarar?
Niçin yabancı dil öğreniyorsun?
- Felsefenin amacı nedir?
- Felsefenin anlamı nedir?
Arkadaşlar ne içindir?
Onu niçin istiyorsun?
Ne yapabileceğini biliyoruz.
Ekonominin ne faydası var?
O ne başaracak?
Ne için dört arabaya ihtiyacın var?
Neden cüzdanını çalayım ki?
Neden bu kadar çok kıyafete ihtiyacın var?
Niye böyle bir şey yapayım?
Neden yeni bir şemsiyeye ihtiyacın var?
Tom'un ne yapabileceğini biliyorum.
Neden bir bıçağa ihtiyacın var?
Neler yapabileceğini bize göster.
Bana baktıklarında neler yapabileceğimi göreceklerdi.
Tom'a ne için ipe ihtiyacı olduğunu sor.
Ben yapmak için eğitildiğim şeyi yaptım.
- Bunun ne faydası olacak?
- Bu ne işe yarayacak ki?
Böylesine kitapları okumanın faydası nedir.
Onu tamir etmeye ne gerek var?
Ne için arabamı ödünç alman gerekiyor?
Arkadaşlar ne içindir?
Neler yapacağını göster bana.
Bu ne için?
Bunu ne için istiyorsun?
Neden yabancı dil öğreniyorsun?
Neden bu kadar erken kalktığımı bilmiyorum.
Ne için ikinci bir bisiklete ihtiyacın var? Onu bana ver!
Niçin İspanyolca öğreniyorsun?
Tom'un ne yapabileceğini gördünüz.
Niçin yabancı bir dil çalışıyorsun?
Böyle karanlık bir yerde güneş gözlüklerine neden ihtiyacın var ki?
Zor iş kimseyi öldürmedi. Ama risk almak neden?!
Mary'nin yapabileceği şey hakkında hiçbir fikrin yok.Ona dikkat et!
Müzik seviyorum. Çünkü söylemek isteyipte söyleyemediğim şeyleri o ifade ediyor.
Ben bunu bir hediye olarak aldım, ancak ne işe yaradığı konusunda hiçbir fikrim yok!
Niçin iki araban var?
Tom'un ne yapmanı tavsiye ettiğini bilmiyorum fakat ondan Mary'ye bahsetmemeni öneririm.
Yapabildiğiniz her şeyi yapacaksınız.
Yapacak zamanımız olmayan pek çok şey vardı.
Bizim yapmayacağımız bir şeyi yapmanız beklenmiyor.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.