Examples of using "Woanders" in a sentence and their turkish translations:
Başka bir yerde bekle.
Başka bir yer bulalım.
Başka bir yerdeydim.
Tom başka bir yerde.
Beni bir yerlere götür.
Başka bir yere gidelim.
Başka bir yerde yemek yiyelim.
Lütfen başka bir yere park edebilir misiniz?
Sadece başka bir yere gidelim.
- Üzgünüm, dalmışım.
- Kusura bakma, kafam başka bir yerdeydi.
Gidecek başka bir yerimiz var.
Lütfen onu başka bir yere koyar mısın?
Bu çantayı başka bir yere koyar mısın?
Tüm diller başka bir yerden geldi.
- 2.30'da başka bir yerde olmalıyım.
- 2.30'da başka bir yerde olmak zorundayım.
- 2.30'a kadar başka bir yerde olmam gerekiyor.
Tom Mary'nin başka bir yerde olmak istediğini söyleyebilirdi.
- Tom sınıfta dikkatsizdi.
- Tom derste dikkatsizdi.
Burada dinlenemeyiz. Başka bir yere gidelim.
Burada çok sayıda insan var. Başka bir yere gidelim.
O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu
Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.
Dizüstü bilgisayarımı burada bulamıyorum; onu başka yere koymuş olmalıyım.
Sadece bastırdığım yer mi ağrıyor, yoksa başka bir yer mi?
Geçen sene bir dünya turu yaptım, bu sene yine başka bir yere süreceğim.
- Arabamı başka bir yere park etmiş olmalıyım.
- Arabamı başka yere park etmiş olmalıyım.
Huzuru kendi içinde bulamıyorsan, onu baṣka bir yerde aramanın hiçbir anlamı yok.
Tom o tür bir restoranda yemek yemeği göze alamaz bu yüzden başka bir yere gidelim.
Kitaplar başka bir yerde olmayıı isteyen insanlar içindir.
Geçmişi unutmak için başka bir yere taşınmalısın.