Translation of "Wände" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Wände" in a sentence and their turkish translations:

Die Wände waren tapeziert.

- Duvarlar duvar kağıdıyla kaplıydı.
- Duvarlar duvar kağıdıyla kaplanmıştı.

Es kann Wände ohne Dach geben, aber kein Dach ohne Wände.

Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.

Und sickert in die Wände.

duvarın nemlendiğini görseniz

Die Wände sind sehr dünn.

Duvarlar çok ince.

Ich tünche nicht eure Wände.

Senin sınırlarını bilmiyorum.

Du hast die Wände gestrichen, oder?

Duvarları boyadın, değil mi?

Wir haben die Wände weiß gestrichen.

Duvarları beyaza boyadık.

Diese Wände sind nicht gerade schalldicht.

Bu duvarların ses yalıtımı yok.

- Welche Farbe haben die Wände in deinem Zimmer?
- Welche Farbe haben die Wände in eurem Zimmer?
- Welche Farbe haben die Wände in Ihrem Zimmer?

Odandaki duvarlar ne renktir?

Sie sagt, sie kann durch Wände sehen.

O, duvarların içinden görebileceğini söylüyor.

- Die Wände haben Ohren.
- Feind hört mit.

Yerin kulağı var.

Er hat die ganzen Wände grün gestrichen.

O, bütün duvarları yeşil boyadı.

Wände haben Ohren, Schiebetüren aus Papier haben Augen.

Duvarların kulakları var, sürgülü kağıt kapıların gözleri var.

Die Farbe dieser Wände gefällt mir überhaupt nicht.

Bu duvarların renginden nefret ediyorum.

Die Wände haben Ohren, die Türen haben Augen.

Duvarların kulakları vardır, kapıların gözleri vardır.

Die Wände in dem alten Haus waren nicht gerade.

Eski evdeki duvarlar düz değildi.

Tom mag die Farbe der Wände in seinem Zimmer nicht.

Tom yatak odasındaki duvarların rengini beğenmiyor.

- Wenn Wände reden könnten, welche Geschichten würden sie uns erzählen?
- Wenn Wände reden könnten, welche Geschichten hätten sie uns dann wohl zu erzählen?

- Duvarlar konuşabilseydi, bize hangi hikayeleri anlatırdı?
- Duvarlar dile gelseydi, bize ne hikayeler anlatırdı.