Examples of using "Verteilen" in a sentence and their turkish translations:
dağılın ulan
kablosuz elektriği kullanıp ve üstüne birde dağıtıyorlardı
Oy pusulalarının dağıtımı on dakika sürdü.
yayılmaya zorlayan nedenlerden biri olabilir.
Tom'un görev dağılımı için büyük bir yeteneği var.
Bakın, sonra da yolu işaretlemek için bunu her yere sıçratabilirim.
Hastalığı kapmış ve birkaç gündür hatta 2 haftadır yayıyor olabilirsiniz,