Examples of using "Regionen" in a sentence and their turkish translations:
Bu tür bitki sadece tropik bölgelerde yetişir.
Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.
Bazı kuşlar kışın daha sıcak bölgelere göç ederler.
yayılmaya zorlayan nedenlerden biri olabilir.
Güney Tirol, İtalya ve Avrupa'nın en zengin bölgelerinden biridir.
İki bölge dinde ve kültürde farklıdır.
daha ılıman bölgelere gittiğimizde ise yarasalar bu hareketi gülük olarak yaparlar
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
Kuzey ülkelerinin işçilerine güney bölgelerindeki üretimi değiştirmesi için yüksek bir bedel ödedik.