Examples of using "Verändern" in a sentence and their turkish translations:
Hepimiz değişiriz.
beyninizi değiştirebiliyor olmanız.
Ben değiştirmek istiyorum.
Kadınlar dünyayı değiştirirler.
Tek fark şu ki, nöronlarda
Tom dünyayı değiştirmek istiyor.
Dünyayı değiştirmek istiyorum.
Gerçekten değişmek istiyor musun?
Tom geleceği değiştirmek zorunda kaldı.
Düzeni değiştirmemiz gerekiyor.
Işık ve gürültü kirliliği hayatın ritmini değiştiriyor.
Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?
Bu kitap yaşamınızı değiştirecek.
İnsanlar değişir.
Diller zamanla değişir.
Elektrikli arabalar dünyayı değiştirecek.
ve gelecekteki iklimimizi büyük ölçüde değiştirir.
Dün akıllıydım ve dünyayı değiştirmek istiyordum. Bugün bilginim ve kendimi değiştirmek istiyorum.
Fakat doğru koşullar altında o anıyı düzenleyebiliriz.
Tom değişebilir.
Evlilik ya da boşanma medenî hâli değiştirir.
Dünyada nasıl fark yaratabiliriz?
Bazı dış güçlere başvurmadan,
Bir insanın dünyayı değiştirebileceğini düşünüyor musun?
Şu anda sanki kişilkiği değişiyor.
Toplum çapında değişiklikler yapma zamanı;
Sonbaharda yapraklar renk değiştirir ve düşer.
Hayatımı değiştirmek istiyorum.
Diyetimi değiştirmeli miyim?
Mülteci krizi Almanya'da siyasi manzarayı sarsabilir.
Biliyorum ki bu şeylerin hiçbiri tek başına dünyayı değiştirmez.
ama gezegenimizin kaderini şekillendirecek güce sahip.
Tonlama çok önemlidir. Anlamı tamamen değiştirebilir.
Ne yazdığın ve onu nasıl yazdığın hayatını değiştirebilir.
Eğer hayatını değiştirecek birini arıyorsan, aynaya bak.
Yapraklar renk değiştirmeye başladı.
Virüse maruz kalmanızı sınırlayacak şekilde davranışınızı değiştirmek riski tamamen yok etmeyecek.
Sistemi değiştirmemizin zamanı geldi.