Examples of using "Umzusetzen" in a sentence and their turkish translations:
Breakthrough Starshot'ın uygulanmasına devam etmezler.
Onu pratiğe koymayı zor buldum.
Planını gerçekleştirmeyi başaramadı.
Napolyon'un emirlerini uygulamaktı; Soult ayrıca Berthier'in kendi tasarladığı
Konuşmak gümüştür, davranışa dönüştürmek ise altın.
- Planı uygulamak mümkün değil.
- Planı uygulamaya koymak mümkün değildir.
Projenin en büyük zorluğu, hayata geçirmek için gerekli beceriye sahip emekçilerin bulunup bulunmaması olacak.
O, planını uygulamada başarısız oldu.
Planlar yapmak genellikle gerçekleştirmekten daha kolaydır.