Examples of using "Trotzdem" in a sentence and their turkish translations:
Yine de teşekkürler.
Onu bir şekilde yap.
Yine de teşekkürler.
- Yine de teşekkürler.
- Yine de teşekkür ederim.
Bütün bunlara rağmen, ben son derece gurur duyuyorum.
- Gene de yaptım.
- Bir şekilde yaptım.
Yine de başlayalım.
Ben yine de onu seviyorum.
Onu her halükarda seviyorum.
Zaten seni seviyorum.
Yine de, kesinlikle gelecektir.
Kalp hastalıkları yine de ilerledi.
ama artık özgür hissettiriyor
Ama hâlâ hayatımızı domine ediyor.
Yine de katliam devam ediyor.
Ama beslenmeye devam edebilirler.
Yine de onu görmek istiyorum.
Ama yine de bundan fazlasıyla etkilendim.
yok yok olmaz ama yinede neyse
yine de bizi dışlamazlardı yahu
Yine de oyunu ben kazandım.
Ne yaparsan yap, seni yine seveceğim.
Ancak alacakaranlık bölgesi neredeyse araştırılmıyor.
Bense karşınızda durmuş
ama bir kısmı iyi bir hayat sürer.
buna rağmen Marmara Denizinde tsunami oluşmaz
neyse artık dönelim çocukluğumuza
Ama yine de teleskopla görebiliyoruz diye
neyse konumuza dönelim
insan nüfusu ve daha fazlası için ihtiyaç duyduğumuz tüm gıda ve kaynakları
Yine de, çoğu erken emekliliği seçiyor.
Onlar gitmek istemiyordu, ama yine de gittiler.
Biz oldukça önemsizdik ama buna rağmen müthiştik.
Yağmur yağıyor ama herhangi bir şekilde gideceğiz.
Yine de size harika bir gün diliyorum.
Ama yinede evin içerisinde kadın biraz daha hakim konuya
Onun bazı hataları var ama buna rağmen ben onu seviyorum.
Çirkinsin ama yine de seni seviyorum.
- O, zaten dışarı çıkmak istedi.
- Yine de dışarı çıkmak istedi.
Yine de aramızdan biri bunu yapmalıydı.
Seni her şeye rağmen seviyorum.
ama yine de 7 yıl hapse mahkum oldu.
tabi şu günlerde bir 3 gün ara vermek zorunda kaldı ama neyse
neyse daha bizim NASA ya gitmemize çok var. çok!
buna rağmen karıncanın yine en büyük düşmanı kendisi
Onun hataları vardı, ama buna rağmen onu sevdim.
O, zekidir ama yine de onu sevmiyorum.
Şunu bir tasavvur et: O bir doktor, yine de sigara içiyor.
Ekmek küflüydü, ama Tom yine de onu yedi.
O mükemmel değildir ama yine de onu seviyorum.
ve yine de, hala bunun düz olduğunu söylemek imkansız.
Yine de tomografi çektirmeliyiz diye düşünüyorum.
Mutlu olan biri diyecek bir şeyi olmayan ve aynı zamanda susan biridir.
Sen bir salaksın ama yine de seni seviyorum.
yine de çok geç kalınmış olur.
O, meşgul olsa bile gelecek.
O yorgundu ama işi bitirmeye çalıştı.
Nasılsa orada olacağız.
Bir model olmasına rağmen, o oldukça çirkin görünüyor.
Onun bir sürü kız arkadaşı olmasına rağmen o hala bir oyuncu değil.
Kendimi rahatsız hissettim ve ayrılmak istedim ama kaldım.
Ama nihayetinde devlet üniversitesine giderek
Fişimi kaybettim. Hâlâ bir geri ödeme alabilir miyim?
Tom'a oraya gitmemesini rica ettim ama o nedense gitti.
Yine de çözüm tatmin edici değil.
Japonya'da büyümüş olmasına rağmen İngilizce'yi akıcı bir şekilde konuşuyor.
Henüz sabahın beşiydi ama yine de aydınlıktı.
O fakir ama mutlu.
Tom ondan hoşlanmadı ama yine de onu satın aldı.
Tom gitmemi istemiyor ama ben nasıl olsa gideceğim.
Hoca dünyayı gezdi yine de çocuk kaldı.
Yine de aklımdasın sadece uzaktasın.
- Tom iyi hissediyordu, ama her halükarda çalışmaya gitti.
- Tom iyi hissetmiyordu ama yine de işe gitti.
Bir şeyi ne kadar bastırırsan bastır, yine de o yok olmayacaktır.
Aynı dili konuşuyoruz, ama yine de birbirimizi anlayamıyoruz.
Tom çok iyi hissetmiyordu ama yine de işe gitti.
Benim bir CD oynatıcım yok ama yine de CD'yi satın aldım.
Anne, yemeği sevmiyorsam, onu yemek zorunda mıyım?
Elimden geldiği kadar hızlı koştum fakat otobüsü kaçırdım.
Ne kadar fakir olduğun umurumda değil. Her halükarda seninle evlenmek istiyorum.
Ona bırakmasını söyledim ama o yine de bunu yaptı.
Dünyada 7 milyar insan var, ve ben hâlâ yine de yalnızım.
Fillerin iki büyük kulakları olduğunu ama hala seni anlayamadıklarını biliyor musun?
Ancak %60 alkolle bile CDC, eğer imkan varsa sabun kullanmanızı öneriyor
Tom yaptığının yanlış olduğunu biliyordu ama yine de onu yaptı.
aman kimseye dokunmasın ama yine de söyleyeceğimizi söyleyelim dediler
. Yine de, büyük bir ustalıkla gerçekleştirdiği bir roldü: Bölümü
Ona ipi bırakmamasını söyledim ama bıraktı.
Yine de, şartları kabul etmedi, sadece müzakereleri yeniden açmayı kabul etti. Müttefiklere,
Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.
Okulun en güzel kızlarından biri olmasına rağmen Mary'nin hiç oğlan arkadaşı yoktu.
Ablam oğluma bakmayı seviyor, ama ben hala onun bezini her zaman değiştirmek zorunda olan biriyim.
Çok ihtiyacım yoktu ama fiyat cazip diye aldım.
Luciano'nun arkasında topluluk olabilir fakat o hâlâ acemi bir çaylak.
O, şişeyi başaşağı çevirdi ve salladı fakat bal hâlâ akmıyordu.
Ben çok yorgundum ama buna rağmen uyuyamadım.
Aşık olmak sevmekle aynı değildir. Bir bayana aşık olabilirsin ve hâlâ ondan nefret edebilirsin.
Tom yağmur yağacağını düşünmüyor ama her ihtimale karşı bir şemsiye taşımayı planlıyor.