Translation of "Telefonieren" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Telefonieren" in a sentence and their turkish translations:

Ich möchte telefonieren.

Bir çağrı yapmak istiyorum.

Ich möchte gerne telefonieren.

Bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.

Kann ich mal telefonieren?

Ben bir telefon araması yapabilir miyim?

Wo kann man telefonieren?

Biri nerede bir telefon konuşması yapabilir?

Wo können wir telefonieren?

- Nerede telefon açabiliriz?
- Nerede telefon edebiliriz?

E.T. nach Hause telefonieren!

E.T eve telefon ediyor.

"Darf ich telefonieren?" "Bitte sehr".

- "Telefonu kullanabilir miyim?" "Lütfen çekinmeyin."
- "Telefonu kullanabilir miyim?" "Lütfen rahat olun."

Tom und Maria telefonieren gerade.

Tom ve Mary telefonda konuşuyor.

Darf ich mal eben telefonieren?

Bir telefon edebilir miyim?

Tom scheint ständig mit Maria zu telefonieren.

Tom her zaman Mary ile telefonla görüşüyor gibi görünüyor.

Kann ich von hier nach London telefonieren?

Buradan Londra'yı arayabilir miyim?

Ich habe jetzt Zeit, um zu telefonieren. Und du?

Şimdi telefonlaşmak için zamanım var. Ya senin?

Es ist gefährlich, gleichzeitig zu telefonieren und zu fahren.

Aynı anda telefonda konuşmak ve araç kullanmak tehlikelidir.

Als ich bei ihm vorbeischaute, war er gerade am Telefonieren.

Onu çağırdığım zaman telefonla konuşuyordu.

Es gibt hohe Strafen für das Telefonieren am Steuer ohne Freisprechanlage.

Sürüş sırasında elde tutulan bir cep telefonu ile konuşmanın büyük cezaları vardır.

- Letzte Nacht bin ich eingeschlafen, während ich mit Maria am Telefon sprach.
- Letzte Nacht bin ich beim Telefonieren mit Maria eingenickt.

Dün gece Mary ile telefonda konuşurken uyuyakaldım.