Examples of using "Tödlichen" in a sentence and their turkish translations:
Ona ölümcül bir darbe vuruldu.
Ölümcül bir hastalığa kurban gitti.
Vikinglere ölümcül üstünlük sağlayan bir şey daha var mıydı?
Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.
Von Braun, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın ölümcül V2 roketinin geliştirilmesine öncülük etmişti
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile