Examples of using "Streiten" in a sentence and their turkish translations:
Onlar tartışıyor.
Biz sürekli dövüşürüz.
Kardeşler kavga ediyorlar.
Artık tartışmayalım.
Tartışmayalım.
Tom her zaman tartışmak istiyor.
Tartışmıyoruz.
Tom'un anne ve babası sık sık kavga eder.
Tom ve Mary hep kavga eder.
- Seninle tartışmak istemiyorum.
- Seninle kavga etmek istemiyorum.
Onlar nadiren, kırk yılda bir, birbirleriyle tartışırlar.
Bu yüzden sık sık tartışıyoruz.
Kavga etmeyelim.
Bu konuda tartışmak istemiyorum.
Tartışmak için mi buraya geldin?
Tom ve Mary sürekli kavga ederler.
Tom ve Mary kavga ediyorlar.
Tom ebeveynlerinin tartıştıklarını gördü.
Kardeşler kavga etmemelidir.
Annem ve babam yine kavga ediyorlar.
Birçok çiftler anlamsız meselelerde tartışırlar.
Her zaman para konusunda tartışıyorlar.
- Ağız dalaşını sürdürdüler.
- Tartışmayı bırakmadılar.
Seninle tartışmak istemiyorum.
- Tartışmaktan yorgunum.
- Tartışmaktan bıktım.
Tom ve Mary tartışıyordu.
Tom ve Mary hep kavga ediyorlar.
Tartışmak istemiyorum.
Neden bu ikisi sürekli kavga ediyor?
Zevkler üzerine tartışmanın hiçbir anlamı yok.
Tom, Mary ile tartışmak istemiyordu.
Tom ve Mary birbirleri ile her zaman dövüşüyorlar.
Tom ve Mary birbirleri ile her zaman tartışırlar.
Neden siz hep kavga ediyorsunuz?
- Tom ve Mary ne hakkında kavga ediyorlar?
- Tom ve Mary ne için kavga ediyorlar?
Bazı insanlar hiçbir neden olmadan kavga ederler.
Niçin benimle tartışmaya girişiyorsun?
Bu tartışacak zaman değil.
Tartışarak boşa zaman sarf etmeyelim.
Onunla tartışmaya hiç gerek yok.
Tom, Mary ile tartışmak istemiyor.
Onlar eski bir evli çift gibi kavga ediyorlar.
Tom ve Mary tekrar tartışıyor.
Konu hakkında onunla tartışmanın bir faydası yok.
Tom ve Mary dövüşemeyecek kadar çok yorgundu.
Bazen insanlar patent sahibi bilim insanı
Her karşılaştıklarında, tartışırlar.
Tartışmaya saatlerce devam ettiler.
Sadece seninle dövüşmek istemiyorum.
Herkesin önünde bu konuda tartışmak istemiyorum.
Tom'la tartışmanın yararı yok.
Tom ve Mary dövüştüklerinde bundan nefret ediyorum.
Tom'un Mary ile tartışma arzusu yoktu.
Bu konuda tartışmak için zamanımız yok.
Onunla tartışmanın faydası yok.
Tom ve Mary sık sık para konusunda tartışırlar.
Onunla tartışmaya çalışmanın faydası yok.
Seninle tartışmak hiç iyi değil.
Sizinle didişmekten bıktım.
Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler.
Tom ve Mary para konusunda her zaman tartışıyorlar.
Tom'la tartışmaktan nefret ediyorum.
Aslında Tom ve John'u hiç kavga ederken görmedim.
Seninle tartışmak için vaktim yok.
Bu konuda seninle tartışmak istemiyorum.
Tom tartışmayacak.
Tom ve Mary tekrar kavga etmeye başladılar.
Tom, Mary'yle John'un tartıştığını duyduğunu söylüyor.
Sizinle kavga etmeye niyetim yok.
Siz ikiniz ne hakkında dövüşüyorsunuz?
Kimle kavga ediyorsun?
Tom ve Mary bize artık dövüşmeyeceklerini söyledi.
Tartışmak faydasız.
Onlardan ikisi dövüşürken her zaman araya girmek istemiyorum.
Tom ona bakan biriyle kavga etti.
Tom'la tartışmayı tercih etmiyorum.
Onlar tartışmıyorlar fakat daha ziyade bir oyunu prova ediyorlar.
14 yaşlarımdayken Okuloma'nın evinde tartışıyorduk.
Tom nasıl Mary ve John'un kavgalarını bitirebildi?
Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!
Dövüşmeyi bırakın.Burada hepimiz aynı ekipteyiz.
Onlar çok tartışır ama genelde birlikte oldukça iyi geçinirler.
Tom'la dövüşmek istemiyorum.
Onu yapmak istiyorsan, onu kucakla. O konuda yalan söyleme.
Erkeklerle tartışmanın anlamı yok. Hep hatalılar.
Keşke çocuklarımın dövüşmesini nasıl durduracağımı çözebilsem.
İçeri geldiğimde tartışmayı kestiler.
İnternette yabancılarla tartışmaktan bıktıysanız, gerçek hayatta onlardan biriyle konuşmayı deneyin.
Bu hedeflere en iyi şekilde nasıl ulaşılabileceğimiz konusunda tartışabiliriz, ancak hedeflerin kendileri konusunda kayıtsız olamayız.