Examples of using "Strahlung" in a sentence and their turkish translations:
Ultraviyole ışınları cilt kanserine neden olabilir.
Bebek, radyoaktif ışınlara maruz kalmıştır.
Herhangi bir radyasyon tehlikesi var mı?
fakat ortada radyasyon yoktu. Buradan da
Uzay elbiseleri astronotları uzaydaki radyasyondan da korur.
Tom zararlı radyasyondan beynini korumak için alüminyum folyo şapka giyer.
Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.
Yirmi dokuz yıldır Çernobil'de radyasyona maruz kalmış tilkiler artık insanlardan korkmuyor ve onların ellerinden yemeye hazırlar.