Examples of using "Strafen" in a sentence and their turkish translations:
çok büyük cezalar veriyor
çok büyük cezalar veriyorlar
Cezaları çok ağırdır
Volkswagen 18 milyar dolara kadar para cezasına çarptırılabilir.
İzinsiz engelli bir bölgeye park etmek için ağır para cezası vardır.
Sürüş sırasında elde tutulan bir cep telefonu ile konuşmanın büyük cezaları vardır.
Sadece Tom'u görmezden gelemem.