Examples of using "Schauer" in a sentence and their turkish translations:
Üstüme bir ürperti geldi.
Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.
Yağmur dinince dışarı çıkacağız.
Yolda bir sağanağa yakalandım.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
Dün eve giderken bir sağanağa yakalandım.
Küçük sağanaklar uzun sürer ama ani fırtınalar kısadır.
Biz okula giderken bir sağanağa yakalandık.
Biz okuldan eve giderken bir sağanağa yakalandık.
İstasyona giderken bir sağanağa yakalandım.