Examples of using "Rausgehen" in a sentence and their turkish translations:
Onun dışarı gittiğini gördün mü?
Ben dışarı çıkmalıyım.
Onun dışarı çıktığını duydum.
Ne zaman dışarı çıkacaksın?
Karanlıktan sonra onun dışarı çıkmasına izin verme.
Bugün dışarı çıkmamalısın.
İnsanların dışarı çıkmasını önerir misiniz,
Dışarı çıktığında kapı otomatik olarak kilitlenecek
Yağmur yağdığı için dışarıya gidemeyiz.
Böyle bir havada gerçekten dışarı çıkman gerekiyor mu?
Bu mürekkep lekelerinin çıkacağını sanmıyorum.
İçeride kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.
Telefon çaldığında gitmek üzereydim.
Dışarı çıkmak istemiyor musun?
İçeride durmaktansa dışarı gitmeyi tercih ederim.
O beni görmeye geldiğinde çıkmak üzereydim.
Yağmur durmazsa dışarı çıkmayacağız.
Kapı zili çaldığında ayrılmak üzereydim.
Dışarı çıkmak istemiyorum.
Dışarı gitmemelisiniz.
Bugün dışarı çıkmasan iyi olur.
Böyle soğuk bir günde ceket olmadan dışarı çıkmaktan hoşlanmıyorum.
Oraya geri gidemeyiz.
Dışarı çıkarken ceketini giy, yoksa soğuk alırsın.
Bu şekilde mi giyinip çıktın? Berbat.
Tom'a dışarı gitmesi ve yiyecek bir şey alması gerektiğini söylüyordum.
- Çıkarken ışıkları kapattığından emin ol.
- Çıkarken ışığı kapattığından emin ol.