Examples of using "Sucht" in a sentence and their turkish translations:
O ne arıyor?
Tom ne arıyor?
Siz çocuklar ne arıyorsunuz?
Tom cüzdanını arıyor.
Tom bir iş arıyor.
Tom kimi arıyor?
O bir şey arıyor mu?
O bir şey mi arıyor?
Seni arayan biri var.
İş arıyor.
Polis araştırıyor.
O ne arıyor?
O bakıyor mu?
Tom bir şey arıyor.
İş arıyor.
- Tom seni arıyor.
- Tom sizi arıyor.
Tom birini arıyor.
- Kimse bizi aramıyor.
- Hiç kimse bizi aramıyor.
Tom tavsiye arıyor.
Tom iş arıyor.
Polis beni arıyor.
Tom daha büyük bir daire arıyor.
Tom bir ilişki aramıyor.
Tom anahtarlarını arıyor.
Tom arabasının anahtarlarını arıyor.
O, araba anahtarlarını arıyor.
Tom bir iş istiyor.
Tom beni arıyor mu?
O bir apartman dairesi arıyor.
Tom gözlüklerini arıyor.
Tom, Mary'yi arıyor.
Çin yeni enerji kaynakları arıyor.
Tom bir daire arıyor.
Tom bir avukat arıyor.
Tom şimdi seni arıyor.
Tom ailesini arıyor.
Bay Brown gözlüğünü arıyor.
Tom'un seni aradığına inanıyorum.
O daha iyi bir iş arıyor.
Kayıp cüzdanını arıyor.
Bebek annesini arıyor.
O, arkadaşlarından birini arıyor.
Patron suçlayacak birini arıyor.
Tom yeni bir iş arıyor.
Tom daha iyi bir iş peşinde.
Daha iyi bir iş arıyor.
Sanırım Tom, Mary'yi arıyor.
Tom'un ne aradığını biliyorum.
Sanırım Tom bizi arıyor.
Tom iyi bir iş arıyor.
Tom şimdi Mary'yi arıyor.
Soranlar gerçeği arayacak.
Basketbol takımımız uzun boylu erkekleri alıyor.
Büyük bir daire arıyor.
Tom, makul fiyatlı ikinci-el bir otomobil arıyor.
Tom ne aradığını biliyor.
O iyi bir iş arıyor.
- Arayan bulur.
- Kim ararsa, bulur.
Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.
Karanlık, sessiz bir alan arıyor.
Otel yeni bir baş resepsiyonist arıyor.
Tom tavsiye istiyor.
Tom, Fransızca konuşan birisini arıyor.
Tom hâlâ Mary'yi arıyor.
Bence, Tom anahtarlarını arıyor.
Polis kaçan bir mahkumu arıyor.
Tom biyolojik babasını arıyor.
Arkadaşım, yeni bir kız arkadaş arıyor.
Ailemin beni aradığına eminim.
Tom Mary'nin ne aradığını bilmiyor.
Onun kimi aradığını bilmiyorum.
Tom Mary'yi aradığını söylüyor.
Onu eleştiren herkes bela arıyor.
Onun aradığı bende değil.
Mary'nin onu aradığı konusunda Tom'u uyar.
O genç ve maceraperesttir.
Sigara içmek bir alışkanlık değil ama bir bağımlılıktır.
Tom saygı istiyor.
Benim tahminim Tom'un seni aradığıdır.
John Japon tarihi üzerine bir kitap arıyor.
Tom arabasını park etmek için bir yer arıyor.
Hayır, polis köpeği olan bir adam aramıyor. Onlar şapkası olan bir adam arıyorlar.
O şimdi yaşamak için daha büyük bir ev arıyor.
Polis kaza nedenini araştırıyor.
Tom aradığını bulamıyor.
Ben bağımlıyım.
Tom şimdi içinde yaşamak için daha büyük bir ev arıyor.
Aşkı aramazsın; onu bulursun.
Bir arkadaşım Fransızca konuşabilen birini arıyor.
Tom bütün sabah köpeğini arıyordu.
Mutluluk istiyoruz ama mutsuzluk bizi hep kovalıyor.
Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.