Examples of using "Rüber" in a sentence and their turkish translations:
Onu ikna et.
Onu bana at.
Uğrayacağım.
Buraya gel ve bana yardım et.
Tom'un geleceğinden ve yardım edeceğinden eminim.
Ketçapı uzatın lütfen.
Tom bana ters ters baktı.
Neden ikiniz de akşam yemeği için gelmiyorsunuz?
İpi etrafına dolayacağım. Şuradan geçirelim.
Tom Mary onun yanına oturabilsin diye kenara kaydı.
acı içinde ayağa kalktı ve kabinlerden birine girdi.
Yarın akşam ne zaman uğramamı istersin?
Lütfen tuzu bana uzat.
Bana tuzu uzatır mısın?
- Lütfen tuzu bana uzat.
- Bana tuzu uzat lütfen.
- Lütfen bana tuzu uzatırmısın?
- Tuzu bana uzat, lütfen?
- Tuzu uzatır mısın, lütfen?
- Bana tuzu uzatır mısın, lütfen?
- Bana tuzu ver, lütfen.