Examples of using "Bring" in a sentence and their turkish translations:
Şarap getir.
Onu buradan çıkarın.
Onu buraya getir.
Onu buraya getir.
Tom'u yanında getir.
Tom'u buraya getir.
Tom'u içeri getir.
Beni oraya götür.
Bizi oraya götür.
Mango getir.
Seni okula götüreceğim.
Onu operasyon odasına götür.
Bizi buradan alın.
Bana gazeteyi getir.
Bana sözlüğü getir.
Lütfen ana anahtarı getir.
- Onu bana getir.
- Onu bana getirin!
Anahtarı getir.
Seni öldürürüm.
Bana elbiselerimi getir.
Bana ayakkabılarımı getir.
Kafamı karıştırma.
Yemeğimi getir.
Beni Tom'a götür.
Arkadaşlarınızı yanınızda getirin.
Bana şapkamı getir.
Beni eve götür.
Bana bir havlu getir.
Erkek kardeşini yanında getir.
Lütfen bunu götür.
Mayonu getir.
Oradakini alın.
Bana flütü getir.
- Bilgisayarınızı getirin.
- Bilgisayarını getir.
Tom'u yukarı götür.
Bizi eve götür.
Onu Tom'a götür.
Beni hastaneye götür.
Seni öldüreceğim.
Çöpü binadan çıkarın.
- Çocuklarını seninle birlikte getir.
- Senin çocukları yanında getir.
- Tom'u dışarı çıkart.
- Tom'u buradan çıkar.
Bana kuru bir havlu getirin.
Bana bir kova su getirin.
Bana nemli bir havlu getirin.
Bana bir parça tebeşir getir.
Lütfen beni eve götür.
Lütfen beni hastaneye götür.
Çöpü dışarıya çıkar.
O pisliği temizleyin.
Bana gazeteyi getir lütfen.
Lütfen bana Fransızca öğret.
Seni piç, seni öldüreceğim!
Beni ağlatma.
Bu insanları buradan çıkarın.
Tom'u buradan götür.
Bana bir bardak su getir.
Lütfen bana İngilizce öğret.
Sürahiyi yemek odasına götür.
Beni utandırma.
Çocuğu uyut.
Tom'a yiyecek bir şey alın.
Bizi oraya götür, Tom.
Lütfen beni ona götür.
Lütfen beni ona götür.
Bana bir fincan kahve getir.
Tom'a aldırma.
Lütfen telefonumu yanında getir.
Lütfen bana bir kağıt getir.
Bana bugünün gazetesini getir.
Beni kızdırma.
Lütfen kasedi yarın geri getir.
Gelecek sefer kız kardeşini de getir.
Şu insanları buradan çıkarın.
Lütfen beni koltuğuma götür.
Onu bana getirin.
İki ya da üç tane daha sandalye getir.
Beni delirtme.
Bana sirke ve yağ getirin lütfen.
Bodruma sürahi alın.
Onlara hiçbir fikir verme.
Bana yiyecek bir şey getir.
Onu içeriyi göster.
Lütfen yarına kadar kitabı getir.
Yiyecek getir.
Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
Vazoyu güneş ışığı alan bir yere koy.
Tom'un burada ne yaptığını öğren.
Onun nasıl yapılacağını bana öğret.
Tom! Bana bir sandviç getir.