Examples of using "Pflegen" in a sentence and their turkish translations:
Kameraların gerçeği yakalama eğilimi yoktur.
Sadece analar ile yavruları yakın ve uzun süreli ilişki sürdürür.
Amerika Birleşik Devletler'nin Meksika ile yakın bağları vardır.
Bu köydeki insanlar hala eski geleneklerini sürdürüyor.
Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.
Tom'la arkadaşlık etmemeni tavsiye ederim.
Günde birkaç saati web sayfamı düzenleyerek geçiriyorum.
Tom ve Mary köpek aşıklarıdır, ve köpeklerine ayda bir bakım yaptırırlar.