Examples of using "Park“" in a sentence and their turkish translations:
Parkta ne oldu?
Parktaki insanları görüyor musun?
Parkın etrafında beş kez yürüyüşe çıkın.
Onlar parkta koşuyorlar.
Parkta oynardık.
Parkta koştuk.
Park nerede?
Park boştu.
Ben parkta oynuyorum.
Parka kestirmeden gittim.
Tom parkta.
Ben bu parkı seviyorum.
Park tenhaydı.
Parka gidin.
Ben parktayım.
O, parkta kayboldu.
Parkta bir yürüyüş yaptık.
Sabahleyin, parkta yazarım.
Parkta Tom'u gördün mü?
Parkta çok insan var.
Tom parkta bir yerde.
Dün parka gittim.
Parkta bir sürü delikanlı çalışıyor.
Üç çocuk parkta oynuyordu.
O, parkta bir yerdedir.
Parkın her yanı ağaçlık.
O, parkta bir yürüyüş yaptı.
Parkta koşacağız.
Park insanlarla doluydu.
Park çocuklarla doludur.
Parkta bir sürü insan vardı.
Parka giderim.
Park neredeyse boştu.
Biz, parkta oynardık.
Biz parkta yürüyüşe gidiyoruz.
Parkta insanlar var.
Üç çocuk parkta oynuyor.
Bu yol sizi parka götürecek.
Bu yol parka gider.
O, parkta bir yerdedir.
Parkta heykeller var.
Bu park ne kadar büyük?
Onlar parkta oynuyor olabilirler.
Parka gittim.
Tom parkta Mary'yi gördü.
Tom parkta yoga yapıyor.
Babam parkta bir yürüyüş yapıyor.
Bazı çocuklar parkta oynuyor.
Bu parkta birçok kuş vardır.
Parkta bir yürüyüşe gittim.
Parktaki çiçeklere bakın.
Onlar parka otobüsle geliyorlar.
Biz bu parkta paten yapabilir miyiz?
Kasabanın merkezinde güzel bir park var.
Anıt parkta kuruldu.
Çiçekçi parkın karşısında.
Bill sık sık parka gider.
Çok sayıda çocuk parkta oynuyorlardı.
Çocuk beni parka kadar izledi.
Parkı ziyaret etmedin mi?
Parkta bir sürü uzun ağaç var.
Bazen parkta yürüyüşe çıkar.
- Parkta birçok ağaç var mı?
- Parkta çok ağaç var mı?
Ben parka gideceğim.
- Parkta bir sürü kişi var.
- Parkta çok insan var.
Belki de şimdi parkta koşuyordur.
- Parkta birçok genç çift vardı.
- Parkta birçok genç çift bulunuyordu.
Orada bir park da var.
Geceleri parkta yürüme!
Parkta bir yürüyüşe çıktık.
Peki ya parklar?
- Parkta bir sürü kişi var.
- Parkta çok fazla kişi var.
- Parkta kişi çok.
Geçen cumartesi parka gittim.
Tom'u parka götürüyorum.
Bir parka yakın yaşardım.
Parkta Tom'u gördüm.
Ben onu parkta gördüm.
Parkta birkaç kişi vardı.
- Tom bana park civarını gezdirdi.
- Tom bana parkın etrafını gezdirdi.
O, her gün parkta koşar.
Ben parka gitmek istiyorum.
Parkta Tom'a rastladım.
Parkta tenis kortları var.
Parkta oynayan bir grup çocuk vardı.
Tom burada parkta bir yerde.
Bu parkta ne yapıyorsun?
Babam parkta yürüyüş yapar.
- Ben bir parkta yürüyüş yapıyorum.
- Parkta yürüyüş yapıyorum.
Park herkese açıktır.
Bu park ondan daha güzel.