Translation of "Mittlerweile" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Mittlerweile" in a sentence and their turkish translations:

Mittlerweile herrschen -10 °C.

Sıcaklık eksi 10'a düşmüş durumda.

Dinosaurier sind mittlerweile ausgestorben.

Şimdi dinozorların nesli tükendi.

Mittlerweile sind die Arzneipreise gestiegen:

Bu sırada bu ilaçların fiyatları 2012'den beri %68 artarak

Sie sollte mittlerweile angekommen sein.

Şimdiye kadar varmalıydı.

Tom sollte mittlerweile schon gegessen haben.

Tom şimdiye kadar zaten yemeliydi.

Es ist mir mittlerweile eigentlich egal.

Artık gerçekten umurumda değil.

Der Inselflughafen ist mittlerweile von Unkraut bedeckt.

Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.

Sie wird mittlerweile in Paris angekommen sein.

O, şimdiye kadar Paris'te olacak.

Mittlerweile haben wir aus unseren Fehlern gelernt.

Bu sürede, biz hatalarımızdan bir şeyler öğrendik.

Mittlerweile sollte Tom eigentlich damit fertig sein.

Tom gerçekten onu yapmayı şimdiye kadar bitirmeliydi.

Das muss dir ja mittlerweile zum Hals raushängen.

Bunu yapmaktan bıkmış olmalısın.

Die Mehrheit der Deutschen fordert mittlerweile Wulffs Rücktritt.

Bu arada, Almanların büyük çoğunluğu Wulff'ın istifasını talep ediyor.

Mittlerweile wissen wir, dass Milliarden kleiner Einzeller sie verursachen.

Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.

Die Rakete sollte mittlerweile auf dem Mond angelangt sein.

Roket şimdiye kadar aya varmış olacak.

Gäbe es nicht die moderne Heilkunde, wäre ich mittlerweile tot.

Modern tıp olmasa ben şimdi ölürüm.

Du weißt recht gut, was ich mittlerweile über dich denke.

- Şu an seni düşündüğümü çok iyi biliyorsun.
- Şimdi seni düşündüğümü çok iyi biliyorsun.

Früher war ich total cis, aber mittlerweile bin ich ziemlich genderqueer.

Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım.

Tom wäre mittlerweile hier, hätte sein Auto nicht den Geist aufgegeben.

- Tom arabası arızalanmamış olsaydı şimdi burada olacaktı.
- Arabası bozulmamış olsaydı Tom şimdiye kadar burada olurdu.

Tom sollte mittlerweile zu Hause sein, aber er ist noch immer im Büro.

Tom şimdi evde olmalı, ama hâlâ ofisinde bulunuyor.

Bei deinem großen Gehalt schätze ich, dass du mittlerweile eine ganz schöne Summe angespart hast.

Bu yüksek maaşınla epey birikim yapmışsındır diye tahmin ediyorum.

- Mein Sohn ist jetzt so groß wie ich.
- Mein Sohn ist mittlerweile so groß wie ich.

Oğlum şimdi benim kadar uzun boylu.

- Ich bin sicher, dass sie jetzt im Dorf angekommen ist.
- Ich bin mir sicher, dass sie mittlerweile im Dorf angekommen ist.

Şimdiye kadar onun köye vardığından eminim.