Examples of using "Läuten" in a sentence and their turkish translations:
Kilise çanları çalıyor.
Ben zilin çaldığını duydum.
Kimse kapı zilini duymadı.
Beni istediğiniz zaman zili çalın.
Bütün kilise çanları beraber çalmaya başladı.
Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.
Öğretmen zil çaldıktan hemen sonra sınıfa girdi.
- Telefonun çaldığını duydum.
- Ben telefonun çaldığını duydum.