Examples of using "Beine" in a sentence and their turkish translations:
Dört bacak iyi, iki bacak kötü.
Bacaklarını tıraş eder misin?
Bacaklarınızı kaldırın.
Yüzme bacaklarını daha güçlü yapar.
Çok seksi bacakların var.
Onun güzel bacakları var.
Yüzme bacaklarını güçlendirir.
Onun bacakları uzundur.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
Mary'nin güzel bacakları var.
İnsanların iki bacağı vardır.
Onun uzun bacakları var.
Tom'un kısa bacakları var.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Onun uzun bacakları vardır.
O bacak bacak üstüne attı.
Tom'un uzun bacakları var.
Örümceklerin sekiz bacağı vardır.
Mary bacaklarını tıraş etti.
Senin bacaklarını beğeniyorum.
Tom'un iki bacağı var.
Bacaklarım hâlâ ağrıyor.
Sadece şu bacaklara bak.
Tom iki bacağını da kırdı.
Bir masanın dört bacağı var.
Kız kardeşimin uzun bacakları var.
Bacaklarımı uzatmam gerekiyor.
- Bacaklarını kımıldatabiliyor musun?
- Bacaklarını oynatabiliyor musun?
O bacaklarını tıraş eder.
Bacaklarını tıraş eder.
Bacaklarımı hissedemiyorum.
Bacaklarımı uzattım.
Bacaklarım ağrıyor.
O, bacaklarını uzattı.
- Bacak bacak üstüne attı.
- O ayak ayak üstüne attı.
Güzel bacakların var.
Bacaklarımı dinlendiriyorum.
Tom bacak bacak üstüne attı.
Tom bacaklarını uzattı.
- Bir köpeğin dört bacağı var.
- Bir köpeğin dört tane bacağı vardır.
Tom bacaklarını tıraş etti.
Mary bacaklarını üst üste attı.
Yüzmek bacakları güçlendirir.
Tom bacaklarının her ikisini de kırdı.
Her iki bacağımı da kırdım.
Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.
Onun uzun kolları ve bacakları var.
Bacaklarımı ağır hissediyorum.
O, bacaklarını tıraş etmez.
Bacaklarımı hareket ettiremiyorum.
Bacaklarımı tıraş etmem.
Tom'un sahip olduklarından daha uzun bacaklarım var.
Her iki bacağını da kırdı.
Bir köpeğin kaç bacağı vardır?
Bacaklarım sürekli ağrıyor.
Bacaklarını tıraş ettin mi?
Neden bu kertenkelenin beş tane ayağı var?
Profesyonel bisikletçiler genellikle bacaklarını tıraş ederler.
Tom'un uzun kolları ve bacakları var.
Uzun yürüyüşten sonra bacaklarım ağrıdı.
Bir paraşüt ipiyle onu bağlayabilirsiniz.
Ne sıklıkta bacaklarını tıraş edersin?
O herkes için bacaklarını açar.
Bacaklarım uzun bir yürüyüşten sonra zarar görür.
Birçok insan kollarını ya da bacaklarını kaybetmiş.
Bacaklarım kurşun gibi ağır.
Düştüler ve bacaklarını kırdılar.
İleriye bakmaya odaklanmalı ve bacak gücünüzü kullanarak...
Bir dalgıcın büyük bir midyeden inci almaya çalışırken
Ertesi gün bacaklarım acıyordu.
Bir kedinin bir kuyruğu ve dört bacağı var.
En hızlı atın bile sadece dört bacağı vardır.
Mary bacaklarını Alice'den daha sık tıraş ediyor.
Kolların ve bacakların yeterince güçlendi.
Bir bisiklete binerken iki bacağımı da kırdım.
Tom bacaklarının onu götüreceği kadar hızlı koştu.
Bu daha iyi. Bacağımı çekiyorum.
Minderde oturmaktan bacaklarım ağrıyor.
Bir köpeğin dört bacağı var.
Uzun kolları ve bacakları olan, çok uzun boylu ve ince idi.
Ayaklarım uyuşuk.
İflasından sonra yeniden ayakları üzerinde duramadı.
Otur ve dinlen.
Güçlü gövde, güçlü bacaklar. Tamam, hadi bakalım.
ve bir gülle yerde zıpladı ve her iki bacağını da ezdi.
Tom bankta oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
Duralım ve biraz bacaklarımızı gerelim.
Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
Mary yerde oturdu ve kollarını dizlerinin etrafına sardı.
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
Mary üç yıldır bacaklarını tıraş etmedi.
Merdivenlerden aşağıya inemiyorum. Her iki bacağım kırık.
Tom rıhtımda ayaklarını suya sarkıtarak oturmayı sever.