Examples of using "Konfrontiert" in a sentence and their turkish translations:
uyku yoksunluğu denen bu şeyle uğraşmak zorunda kalmadı.
Simone'a ve bana uzman görüşü sunuldu.
Türkiye'de artık bu virüsle karşı karşıya.
Polis öfkeli kalabalıkla karşı karşıyaydı.
İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.
Yağmur olmasaydı kuraklıkla yüzleşirdik.
Karşımıza çıkan bu fotoğraf bizi adeta şok ediyor
Amerika Birleşik Devletleri, yirminci yüzyılın başında bir Hıyarcıklı veba salgını ile karşı karşıya kaldı.
Onlar mali sorunlarla karşı karşıya.
Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır.