Translation of "Klatschte" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Klatschte" in a sentence and their turkish translations:

Ich klatschte.

Ben alkışladım.

Tom klatschte.

Tom alkışladı.

Tom klatschte aufgeregt.

Tom elleriyle heyecanla alkışladı.

Tom klatschte Maria eine Torte ins Gesicht.

Tom, Mary'nin yüzüne bir turta attı.

Das Publikum klatschte fünf volle Minuten lang Beifall.

- Seyirci tam beş dakika alkışladı.
- Seyirci tam beş dakika ellerini çırptı.
- Seyirciler tam beş dakika boyunca alkışladı.

Das Publikum klatschte, als das Konzert zu Ende war.

Konser bittiğinde seyirci alkışladı.

- Ich klatschte ihm eine.
- Ich gab ihm eine Ohrfeige.

Onun yüzüne tokat attım.

Maria klatschte einige Stunden lang mit ihrem Nachbarn am Zaun.

Mary çit konusunda komşusu ile çene çalarak birkaç saat geçirdi.

- Tom klatschte.
- Tom applaudierte.
- Tom spendete Beifall.
- Tom hat geklatscht.
- Tom hat applaudiert.
- Tom hat Beifall gespendet.

Tom alkışladı.