Examples of using "Volle" in a sentence and their turkish translations:
Bizim tam desteğimize sahipsin.
Sana benim tam desteğim var.
Tom son sürat koştu.
Ellerine ne geçirirlerse alıyorlar.
Bu kesinlikle doğru.
O tüm sorumluluğunu üstlendi.
Tom tam sorumluluk üstlendi.
O onun tüm sorumluluğunu üstlendi.
- Tam desteğimize sahipsin, Tom.
- Seni tam olarak destekliyoruz, Tom.
nasıl en iyisini yapacağız?
- Seyirci tam beş dakika alkışladı.
- Seyirci tam beş dakika ellerini çırptı.
- Seyirciler tam beş dakika boyunca alkışladı.
Çin klasikleri konusunda neredeyse hiçbir öğrenci tam not almaz.
Çin Klasiklerinde sadece birkaç öğrenci mükemmel notlar alır.
O yalan söylemedi. Aslında bütün gerçeği söyledi.
Seyirci en az bir tam dakika boyunca "Bravo!" diye bağırdı.
Onun sınavda tam not aldığı doğru.
Tam bir vücut araştırması için seçileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.
Sana bütün gerçeği söylesem şaşırırsın.
Fikrimi değiştirmeye hakkım var. Ben her gün yeni bir insanım.
Biz gölün etrafında yürüdük.
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.