Examples of using "Hinsetzen" in a sentence and their turkish translations:
Oturabildin mi?
Oturmalıyız.
Gidip oturacağım.
- Oturmak ister misin?
- Oturmak istiyor musun?
- Orada oturabilir miyim?
- Oraya oturabilir miyim?
Benim sadece oturmam gerekiyor.
Burada oturmamın sakıncası var mı?
Oturacak bir yer yok.
Oraya oturabilir miyim, lütfen?
Belki de sadece oturmalıyız.
Oturacak bir şey bulalım.
Otur dedim.
Oturmama izin ver.
Bu çim üstüne oturmak için çok yaş.
- Oturmalıyım.
- Oturmam gerekiyor.
Tom Mary'ye oturmasını işaret etti.
Ben burada oturabilir miyim?
Bir snackbar'da oturabiliriz diye düşündüm.
Nereye oturmalıyım?
Oturacak ve dinlenecek bir yere ihtiyacım vardı.
İstediğin yere oturabilirsin.
John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi.
Lütfen öyle dolanıp durmayı bırakıp sadece bir saniye oturur musun?