Translation of "Himmels" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Himmels" in a sentence and their turkish translations:

Um Himmels willen: sag das nicht!

Gözünü seveyim, onu söyleme!

Die schöne Färbung des Himmels verblasste bald.

Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.

Um Himmels willen! Das ist ja Tom!

Aman Allahım! Bu Tom.

Stell um Himmels willen die Musik leiser!

Pete'in hatırına müziğin sesini kıs.

Was, um Himmels willen, tust du hier?

Allah aşkına, sen burada ne yapıyorsun?

Warum um Himmels willen willst du dorthin gehen?

Hangi akla hizmet oraya gitmek istiyorsun?

Warum um Himmels willen sollte ich das tun?

Neden onu yapardım?

Das Geld kam wie ein Geschenk des Himmels.

Para talih kuşu gibi geldi.

Die Farben der See und des Himmels gingen ineinander über.

Denizin ve gökyüzünün renkleri birbirine karışıyor.

Dem Aussehen des Himmels nach zu urteilen, wird es schneien.

Gökyüzünün görüntüsüne bakılırsa kar yağacak.

Horus war der Gott des Himmels, des Krieges und der Jagd.

Horus gök, savaş ve av tanrısıydı.

Warum um Himmels Willen hast du denn dein neu gebautes Haus verkauft?

Allah aşkına neden yeni yapılmış evini sattın?

Clyde Tombaugh photographierte 65 % des Himmels und verbrachte Tausende von Stunden mit der Begutachtung von Nachthimmelaufnahmen.

Clyde Tombaugh gökyüzünün% 65'ini fotoğrafladı ve gece gökyüzünün fotoğraflarını inceleyerek binlerce saat harcadı.

Wem ist das Reich Gottes gleich, und wem soll ich’s vergleichen? Es ist einem Senfkorn gleich, welches ein Mensch nahm und warf’s in seinen Garten; und es wuchs und ward ein großer Baum, und die Vögel des Himmels wohnten unter seinen Zweigen.

Tanrı'nın alemi nasıl bir yer? Neyle kıyaslayacağım onu? Bir adamın alıp bahçesine ektiği hardal tohumu tanecikleri gibi. Büyüyüp kocaman bir ağaç oldu, ve sonra göğün kuşları dallarına misafir oldu.