Examples of using "Stell" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir soru sorma.
Onu geri koy.
Lütfen bu sandalyeleri bir kenara koy.
Radyonun sesini kız.
- Televizyonu kısın.
- Televizyonun sesini kıs.
- Televizyonun sesini kısın.
Hoparlöre al.
Müziği kapat!
Kutuyu yere koy.
Sesi kapat.
Suyu kapat.
Suyu kapatın.
Aptal numarası yapma.
Diyetinizi değiştirin.
Merdiveni duvara daya.
Arabamı garaja koy.
Unu rafın üstüne koy.
Olduğu yere geri koy.
Soru sorma ve sadece benimle gel.
Sorular sorma, sadece onu yap.
- Kitap okuyorum, televizyonu kapat!
- Ben okuyorum. Televizyonu kapat!
Soru sorma. Sadece beni takip et!
- Bardağı masanın üzerine koy!
- Bardağı masanın üstüne koy!
Bana böyle zor sorular sorma.
Sadece onu masanın üzerine koy.
Sandalyeyi masanın önüne koy.
düşünün ki bu adam her gün
Radyonun sesini aç. Duyamıyorum.
Bana böyle zor bir soru sorma.
Her zaman onun tarafını tutma.
Ben yokken aptalca bir şey yapmayın.
Ayağa kalk ve kendini tanıt lütfen.
Bana aptal rolü yapma. Seni tanıyorum.
Beni tatlı bir kızla tanıştır, lütfen.
Pete'in hatırına müziğin sesini kıs.
Onu al ve ateşin üstüne koy.
Kutuyu mutfaktaki masanın üzerine koy.
Onu oraya bırakın.
ve şimdi hepsinin kör olduğunu düşünün
Bardağı masanın kenarına yakın koymayın.
Şunu bir tasavvur et: O bir doktor, yine de sigara içiyor.
Lütfen bu sandalyeleri bir kenara koy.
Bu nasıl mümkün? 2.000 parmağın olduğunu düşün.
Sorunu sor.
Uyuma ihtimaline karşı, alarmı kur.
Yemek soğuksa, mikrodalgaya koyun.
Lütfen kitabı tam olarak olduğu yere geri koyun.
Düşünün ki bir savaş var ve hiç kimse ortaya çıkmıyor.
Kendini bir dağın zirvesinde düşün.
Kutunun üzerine bir şey koymayın.
Sadece cevabın "evet" ya da "hayır" olabileceği sorular sor.
Sonuçlardan kaçma, onlardan korkma; hepsiyle yüzleş.
Beni oradaki arkadaşınla tanıştır.
Şu paketleri bir yere koyuver.
Kitabı rafa geri koy.
Kitabı üst rafa koy.
Sadece bu kadar para ile ne yapabileceğimizi düşün.
Aptal aptal sorular sorma.
Gazı kapatın.
Beni patrona bağla lütfen.
Bana aptalı oynama.
Aptalca sorular sorma.
Radyoyu kıs. Söylediğin tek kelimeyi anlamıyorum.
Lütfen onu tekrar yerine koy.
Çocukların alamayacağı yere koyun.
Lütfen kitabı rafa koy.
Sadece evet ya da hayır ile cevap verilebilen sorular sorun.
Çok fazla soru sorma.
Onu masaya bırakın.
Bedelini öde.
Kitabı olduğu yere geri koy.
Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.
Televizyonu kapa. Konsantre olamıyorum.
O kutuyu götür!
- Onu masaya bırak.
- Onu masanın üzerine bırak.
- Masanın üzerine koy.
Arabayı garaja koyun.
- Bu kadar çok soru sorma!
- Bu kadar çok soru sormayın!
Lütfen gazı kapa.
Lütfen masayı duvarın yanına koy.
Onunla işin bittiğinde kitabı rafa geri koy.
Varsay ki baban bizi birlikte gördü ne dersin?